'Cep-kumar'dan çocuklarımızı koruyalım
Çok tehlikeli bir girişim Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü’nün yerinde ve zamanında müdahalesi ile önlendi.
Cep telefonları ve internet aracılığıyla spor karşılaşmaları için müşterek bahis oynatılmasına yönelik Spor Toto ihalesinden söz ediyorum.
Spor Toto Genel Müdürü’nün görevden alınmasıyla sonuçlanan bu girişim, gizli kapaklı yayımlanan ihale duyuruları ile çocuklarımızın beyinlerine sokulmak istenen bir saatli bombaydı aslında.
Çocukları kumara alıştıracak, geri dönülmez ve tedavisi zor bir toplumsal hastalığın temellerini atacak bir girişimdi.
Şimdi öğreniyoruz ki, aynı tehlikeli oyun yeniden sahneye konulmak isteniyor.
Milliyet’e ulaşan bilgiler, iptal edilen ihalenin bir ay içinde yeniden yapılacağı yönünde.
Yine oynatan kazanacak
İlk bakışta amaç çok masum görünüyor. Spor karşılaşmalarında müşterek bahis oynanmasına izin verilerek spor kulüplerinin mali sıkıntılarına çözüm bulmak amaçlanıyor.
Ama her kumar oyununda olduğu gibi kazanan yine kumarı oynatan olacak. Kaybeden ise çocukları korkunç bir hastalığın pençesine terk edilecek Türk toplumu..
Müşterek bahis oyunları birçok ülkede var. Bir maçı kimin kazanacağını, kimin gol atacağını, kimin şampiyon olacağını vs. tahmin ediyorsunuz; tahmininiz tutarsa bahse katılanların yarattığı kaynaktan bir miktarını ikramiye olarak kazanıyorsunuz.
Bizdeki benzeri at yarışları, spor toto, spor loto gibi oyunlardır.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi bizde de bütün bu oyunları oynamak için özel olarak seçilmiş bayilere gider ve tarif edilen bahse göre paranızı yatırırsınız.
Böyle olduğu için de çocukların bu tür oyunlara girmesini önleyebilirsiniz. Sonuç olarak çocukların bu tür yerlere girmesi de yasaktır, kupon doldurup oyun oynamaları da..
Oysa cep telefonu uygulaması bu denetim mekanizmasını tamamen devre dışına çıkarıyor.
Neredeyse her ilkokul ve lise öğrencisinin çantasında bulunan bir telefon aracılığıyla, kumarı getirip çocukların cebine sokmak amacını taşıyor.
Bakan hassasiyetini sürdürmeli
Bu, hiçbir şekilde denetlenemeyecek, kontrol altına alınamayacak bir kumarhaneyi çocukların ceplerinde kurmaktan başka bir şey değil…
İnternette de durum aynı. Gerçi orada oyun oynamak için kredi kartı gerekli ve 18 yaşından küçükler bu kartlara sahip olamıyorlar ama internet üzerinde bu oyunu oynatmak kumarı yaygınlaştırmaktan öte bir anlam taşımıyor.
Spor kulüplerine bu yolla bir ek kaynak yaratmak amaçlanıyorsa bunu sağlamanın yolu, tıpkı at yarışları ve spor toto uygulamasında olduğu gibi müşterek bahsin bayiler aracılığıyla oynatılması olmalıdır.
Devlet Bakanı Fikret Ünlü’nün bir eğitimci ve spor adamı olarak bu konudaki hassasiyetini sürdüreceğine güvenmek istiyorum.
Medya terörünü önlemek
Biz Türklerin hafızası nisyan ile malûl. Onun için tekrar hatırlamakta fayda var.
RTÜK adını taşıyan kurumu hayatımıza sokan gerçek şuydu: Bazı televizyon kanalları sahip oldukları medya gücünü, gerek kamuda ve gerekse özel sektördeki işlerini çözümlemek için kullanıyorlardı.
O denetimsiz dönemde kimlerin televizyon terörü ile susturulup ellerinden mallarının alındığını, hangi bürokratların bu yolla sindirilip devletin zarara uğratıldığını burada sıralamama sayfalar yetmez.
RTÜK’ün varlık nedeni de budur: Medya gücünün özel işler için kullanılmasını, televizyon ve radyoların bir şantaj aracı haline getirilmesini önlemek.
RTÜK’ün son toplantısında aldığı kararlar gerek ulusal yayın yapan ve gerekse yerel yayın yapan televizyonlarda bu dönemin artık kesin olarak kapanacağının bir müjdesidir.
Bunun sansürle filan alakası yoktur.
Medya gücünü bu tür tehdit ve şantaj için kullananlar ve kullanmayı düşünenler her kimse onlar en ağır şekilde cezalandırılmalı, ağır cezaların da yetmediği durumlarda yayının süresiz olarak durdurulmasına kadar gidilmelidir.
Medyanın kendi gerçek kimliğine ve işine dönmesini sağlayacak bu uygulamayı sonuna kadar destekliyorum.