Türkiye'nin gündemi
Posta, geçen hafta Türkiye’nin gündemini belirleyen gazeteydi.
Geçtiğimiz 6 Şubat tarihli Posta’nın manşeti, orta öğretim kurumlarındaki “bekaret kontrolü” rezaletini tüm ülkeye duyuruyordu.
Türk basınının adı büyük gazeteleri çok önemli zannettikleri kısır siyasi çekişmelerle vakit geçirirlerken, Posta’nın gündeme getirdiği bu çok konu geçtiğimiz hafta boyunca tartışıldı.
Siyasi partiler, kadın kuruluşları, televizyonlar bu ilkel yönetmelik maddesinin çocuklarımız üzerinde yaratabileceği tahribatı önlemek için neler yapılması gerektiğini konuştular.
Bakalım her fırsatta medeni bir insan görüntüsü çizmeye özen gösteren Milli Eğitim Bakanımız “o eski bir madde” bahanesinin arkasına saklanmaktan vazgeçip, şu anda kendisinin bakan olduğunu hatırlayacak mı? Bakalım, bu çağdışı yönetmeliği değiştirerek, milli eğitim tarihimizde onurlu bir yer kazanmayı başarabilecek mi?
Bekleyelim, hep birlikte göreceğiz.
Torpilli askerlik
Posta’nın geçen haftaki önemli gazetecilik başarılarından birisi de adı artık Torpilli Askerlik Bakanı’na çıkan Mehmet Gölhan’ın “ne oldu bizim torpil” yazısını ele geçirmesiydi.
Mehmet Gölhan, hatırlayacaksınız, torpilli askerlik ile ilgili haberlerimizi önce yalanlamış, sonra da “bunlar torpil değil, kontenjan uygulamasıdır” demişti.
Kendisine gelen torpil isteklerini “usulen” ASAL’a gönderdiğini belirten Gölhan’ın “torpil tekit yazısı”nın da ortaya çıkması maskeleri biraz daha düşürdü.
Sayın Bakan’dan, bakanlığın basın müşavirliği kanalıyla yaptırdığı küfürlü açıklamaları bir kenara bırakıp, erkekçe cevap vermesini bekliyorum.
Bu “kontenjan” uygulamasından bugüne kadar kaç kişi yararlandı? Bunlardan kaç tanesi Güneydoğu’da görevlendirildi? Bu kişilerin genellikle milletvekili, bakan, yüksek bürokrat, zengin çocukları olması tesadüf mü? Örneğin, bizim kapıcının oğlunun da bu kontenjanlardan yararlanma imkanı var mı?
Göğsünü terörist kurşunlarına siper ederek zor koşullar altında vatani hizmetini yapan askerlerimiz ve bu konularda çok hassas olduklarını bildiğimiz komutanlarımızın vicdanlarında derin yaralar açan uygulamalar bitene kadar bu işin beşini bırakmayacağız.
Posta’nın ödülü
Türk halkının gündemini iyi izlemenin ve sadece gazetecilik kaygılarıyla hareket etmenin ödülünü Türkiye’nin tirajı en hızlı artan gazetesi unvanıyla aldık.
Posta’nın tirajı geçtiğimiz hafta 250 bini de geçti. Cumartesi günü net satışımız 257 bin 32 oldu. Yeni hedefimiz üçyüz bin rakamını da geçmek. Bunu da sizlerle birlikte ve sadece gazetecilik yaparak başaracağız.
Posta, hiçbir promosyon yapmadan, sadece ve sadece gazetecilik yaparak tirajını üç haftada yüzde 60 oranında arttırdı.
Türk halkını ucuz rüşvetlerle kendi gazetesine çekme dönemi bitti. Artık gazetecilik yapan kazanıyor. Posta’nın başarısını kıskanç gözlerle izleyen diğer meslektaşlarımıza da bizim gibi yalnızca gazetecilik yapmalarını öneriyorum.
Halk gazetesi
Posta en geniş tanımıyla bir halk gazetesi Bunun için fiyatı her zaman mümkün olabilen en düşük düzeyde kalacak. Ne yazık ki, enflasyonun yüzde 156’yı bulduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bu nedenle hiç zam yapmayacağız diye söz veremiyoruz. Ama gücümüzün son sınırına kadar fiyatımızı korumaya kararlıyız. Bunu Türk halkına bir borç olarak görüyoruz.
Posta’nın yüksek tirajı ve kaliteli okuyucu profili reklam şirketlerinin ve reklam verenlerin de giderek artan ölçüde Posta’yla ilgilenme sonucunu doğurdu.
Sizin de farkettiğiniz gibi Posta, seçkin markaların reklam verdiği bir gazete. Bu bizi çok sevindiriyor. Böylece sizlere daha kaliteli bir gazete hazırlayabilmek için imkanlarımız artıyor.