t24.com.tr

20 yılda yapamadığını 5 yılda nasıl yapacak?

Ana muhalefet lideri Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs’taki seçimi kazanabilirse “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini eksikliklere göre restore edeceklerini” söyledi.

Erdoğan, son yıllarda kamu kurumlarını bir parti devletine dönüştürmesinde önemli rol oynayan “kamuda mülakatla işe alma” uygulamasının da kaldırılacağını müjdeledi!

“Aile sağlığı, aile diş hekimliği, evde bakım, palyatif bakım gibi hizmetleri ülke sathında güçlendireceğiz” dedi.

“Yükseköğrenimdeki gençlerimize bir defaya mahsus olmak üzere cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacağız” dediğinde ise göz yaşları sel olmuştu!

Yazının buraya kadar olan bölümü “haber”.

Erdoğan’ın buraya aktardığım konuşmasındaki sözleri T24’te okuyan dünya dışı bir varlık olsaydı, yazının başındaki “hatayı” yapabilirdi.

Erdoğan öyle konuşuyor ki sanki iktidarda değil de muhalif bir lidermiş gibi!

Oysa Erdoğan muhalif bir lider değil, bildiğiniz tek yetkili Cumhurbaşkanı.

Son beş yılı böyle geçirdi, ondan önceki 15 yılda da tek yetkili Başbakan idi.

Yani Türkiye’de son 20 yıldır olup biten her iyi şeyi başaran politikacı o, son 20 yıldır yaşadığımız bütün olumsuzlukların mimarı da o.

Bu 20 yılda her şey kötüydü demek için insanın uzaydan gelmiş olması gerekir.

Ancak Erdoğan’ın 20 yıldır yapmadığı şeyleri şimdi yapacağına yönelik vaatlerini inandırıcı bulmak için de sadece uzaylı olmalısınız.

20 yıldır elinde her türlü imkân varken yapamadıklarını şimdi nasıl yapabilecek?

“Soğan niye 30 lira” sorusunun yanıtı “çünkü biz TOGG yaptık” değil.

Çalışabilir nüfusun yarısından fazlasının evinde işsiz oturuyor olması ile silahlı – insansız hava aracı üretilmesi arasında da bir ilişki yok.

Ancak hiç kimsenin geçmediği bir köprü için milyar dolarları müteahhitlere ödemek ile bu parayla çitçiye destek olup gıda fiyatlarını düşürmek arasında doğrudan bir ilişki var.

2,5 milyar doları hiç kullanamayacağını ilk günden herkesin bildiği S 400’lere harcayacağına, bu milletin zeki çocuklarının eğitimine harcasaydı, bugün Türkiye’de kaç “unicorn” olurdu acaba?

Erdoğan’ın açıkladığı seçim beyannamesinde şöyle bir vaadi de var:

“2028 sonunda 1,5 trilyon dolar milli gelir büyüklüğü ve 16 bin dolarlık kişi başı gelir düzeyine ulaşılacak.”

Aynı Erdoğan, 2013 yılında yayınladığı Kalkınma Planı’nda 2023 yılında (bu yıl) 2 trilyon dolar müjdelemişti.

Kişi başı milli gelir de 2023’te (bu yıl) 25 bin dolar olacaktı.

Yani yeniden seçilirse beş yıllık görev süresinin sonunda, 15 yıl önce vaat ettiği hedeflerin gerisinde kalacağına söz veriyor.
Bu nasıl bir seçim propagandası anlayabilmek zor.

Erdoğan’ın bu seçimdeki en büyük sorunu da zaten tam olarak bu: 20 yıldır yapmayı beceremediklerini bundan sonraki beş yılda yapabileceğine kim inanacak?

—————————-

Levent Kırca parodisi gibi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı seçim beyannamesinde hayal dahi edemeyeceğimiz bir vaat var.

Aynen şöyle:

“Kamu İhale Kanunu güncellenecek.”

Kamu İhale Kanunu, AKP iktidara gelmeden hemen önce 22 Ocak 2001 tarihinde yürürlüğe girmişti.

Çıkarılma amacı, kamu kurum ve kuruluşlarının mal, hizmet alımında ortaya çıkan yolsuzlukların önlenmesiydi.

Ve bu kanunun başına gelenler, pişmiş kavuğun başına gelmedi.

Dünya yüzünde bugüne kadar hiçbir kanun, Türkiye’nin Kamu İhale Kanunu kadar çok değiştirilmedi.

Kanun 70 maddeden oluşuyor. Buna “amaç, yürürlük, yürütme maddeleri” de dahil.

Yani aslında 67 maddelik bir kanun.

Ve bu 67 maddelik kanun, AKP iktidarında 191 kez değiştirildi.

Yapılan değişikliklerin hangi maddeyle ilgili olduğu ve ne vakit yürürlüğe girdiğine ilişkin liste bile 4 sayfa tutuyor.

Bu kanun ekonominin yeniden yapılandırılması çerçevesinde çıkarılmıştı.

Dünyanın en çok kamu ihalesi alan 10 şirketinden beşinin Türk müteahhitlik şirketleri olması ve işlerin hepsini Türkiye’de almış olmaları Erdoğan’ın bu kanunda yaptırdığı değişikliklerle mümkün oldu.

Türkiye’nin bugün çektiği ekonomik sıkıntıların bir bölümü yanlış ekonomi politikalarından kaynaklanıyorsa bir bölümü de bu kanundaki değişikliklerle Hazine’nin soyulmasından kaynaklanıyor.

Ve şimdi dalga geçer gibi “kamu ihale kanunu güncellenecek” diyorlar.

Adeta bir Levent Kırca parodisi gibi!

—————————