Erkek modası eleştirmeni Guy Trebay’ın bir sözü tarihe şöyle geçmiş:
“Modada ölüm çanını çalmak hiçbir zaman işe yaramaz çünkü görünüşte en eski giyim eşyalarının bile ölümden dirilme gibi bir huyu vardır ve bu repertuarın sınırlı olduğu ve büyük ölçüde asırlık geleneklere dayandığı erkek giyiminde durum özellikle böyledir.”
Trebay’a bu sözü söyleten şey, erkek giyiminde kravatın giderek azalan ve yok olmaya çok yaklaşan rolü. Devamı
Mehmet Ali Erbil’in Tiktok’ta tanıştığı, 26 yaşındaki sevgilisi Gülseren Ceylan; ki bu aralarındaki yaş farkının 40’a tekabül ettiğini gösteriyor, 2. Sayfa isimli magazin programında ilişkilerini şöyle anlattı:
“İnanılmaz mutluyum. Yatağa uzandığımızda öyle eğleniyoruz; ki 3 saat uyumuyoruz. Hep makara kukara yapıyoruz. Bir bardak su istiyorum, getiriyor, bunu kimse için yapmazmış. Ben de ona ilaçlarını hazırlıyorum.”
Can sıkıntılarını yenmek için aktif olarak bir şeylerle uğraşacaklarına, sosyal medyada gördükleri her şeyin üzerine atlayanlar da bu açıklama üzerine biraz “makara kukara” yapmışlar. Devamı
Yeğenim Çınar, Ankara’da anaokuluna giderken bir 10 Kasım günü eve gözyaşları içinde döndü. Ne yaptıysak susturamadık.
Kim bilir kaçıncı “neden ağlıyorsun” sorusuna, hıçkırıklar arasında öfkeli bir çığlıkla yanıt verdi: “Bilmiyor musunuz, bugün 10 Kasım, Atatürk öldü.”
“Evet ama bugün ölmedi ki, çok oldu öleli” diye sakinleştirmeye çalıştık.
“Hayır siz bilmiyorsunuz” diye inledi: “O kalbimizde yaşıyordu ama bugün gerçekten de öldü.” Devamı
“Roma bir günde inşa edilmedi” sözü, yaygın kanaatin aksine bir antik Romalıya ya da bir İtalyan’a ait değildi.
İlk kez 12. Yüzyıl’da Flanders Kontluğu’nun mahkemesinde bir din adamı tarafından kullanıldığına ilişkin kayıtlar var. Ama bu bilginin doğruluğundan da o kadar emin değilim.
Esasen son derece lüzumsuz bir bilgi bu. Sonuç olarak önemli olan sözün kendisi, kimin söylediği değil. Ancak yazar da kendisinin ne kadar bilgili olduğunu gösterecek bir iki bilgiyi yazısının içine sokuşturmalı ki bundan sonra yazacaklarını ciddiye alanların sayısı artsın! Devamı
Dört ay önce “büyük bir aşk” yaşamaya başlayan Alina Boz ile Umut Evirgen’i görenler “çifte kumrular gibiler” diyormuş. Çift kasım ayı sonunda evlenecek ve uzun bir balayına çıkacakmış.
Onlar muradına ererken bizler de kerevetine çıkarız diye umuyor ve bu birbirine yakışan çifte mutluluklar diliyorum.
Pişmiş aşa su katmak için değil ama bir meslek büyüğümü rahmetle anmak için Ahmet Rasim’in şu sözünü hatırladım: “Birbiriyle evlenmemeleri icap edenler varsa onlar da birbirlerine âşık olanlardır.” Devamı
Bu hafta “Dünya Palamut Haftası”!
6 Ekim, Dünya Palamut Günü etkinlikleri ile başladı, bugün de Dünya Palamut Haftası’nın son günü.
Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özkaya’nın açıklamasına göre “bu sene palamut fazla yok.”
Başkan Bey “bu yıl hamsimiz ve lüferimiz çok iyi olacak” diyerek gönüllere su serpmeye de çalışıyor ancak bu tuvalet kâğıdı soran müşteriye zımpara satmaya çalışan tezgahtarın durumunu çağrıştırdı bana. Devamı
Hayır, repliği yanlış hatırlamıyorum; doğrusunun “durun, siz kardeşsiniz” olduğunu da biliyorum.
“Friends with benefits – Arkadaştan öte” isimli filmi seyretmiş miydiniz, bilmiyorum. İzlememiş olanlar bu filme Netflix’te “tahammül edebilirler”.
Mila Kunis, Justine Timberlake, Woody Harelson, Emma Stone gibi iyi oyuncular var kadroda ama hepsi o kadar.
Bir yandan cep telefonunuza bakarken bir şeyler atıştırmak, o sırada da bir film izlemek isterseniz, bu film sizin için çok uygun olabilir. Devamı
Fotoğrafı “yazcizbanu” isimli instagram hesabında gördüm. Hesabın sahibi mimar, öykü yazarı Banu Burak; arkadaşım.
Türk belediyeciliğinin “hizmet anlayışının” bir sonucu olarak yurt ölçeğinde hemen her yerde karşınıza çıkabilecek türden bir üstü kapalı pazar yerinde çekilmiş.
Taş ayaklar üzerine yerleştirildiği için biraz eğreti duran, konteyner görünümlü, beyaza boyanmış bir “şeyin” üzerine olabildiğince büyük harflerle “beni neden sevmedin?” yazılmış.
Aşkına karşılık bulamadığını düşünen bir çaresizin sessiz çığlığı gibi! Devamı
George Clooney ile eşi Amal, evliliklerinin 10. Yıldönümünü, Venedik’te kalabalık bir partiyle kutlayacaklar.
“Ruh huzurunu ve sükûneti buldukları büyülü yerde” yani Venedik’te, bir kez daha “ölüm bizi ayırana kadar” diyerek nikah tazeleyecekler.
Otomobillerin beşinci yılda değiştirilmesinin iktisadi olarak mantıklı olacağını duymuşluğum var ama evliliklerin onuncu yıldönümünde nikah tazelemenin iktisadi anlamı var mıdır, bilmiyorum. Devamı