Küçük bir oğlan çocuğu, günün birinde elindeki Miki Mouse dergisini babasına gösterip, “sen bunun kadar iyi çizebilir misin” diye sormasaydı, adam belki de Andy Warhol’dan sonra günümüzün en çok tanınan “pop sanatçılarından” biri olamayacaktı.
Roy Lichtenstein’dan söz ediyorum.
Buradan itibaren Roy diye yazacağım; arkadaşım değil ama soyadını yazmak da hayli zahmetli, huzur içinde yatmasını dilediğim mezarında kusuruma bakmaz sanırım.
Roy aslında küçük yaşlardan itibaren sanata meraklıydı, Ohio Üniversitesi’nde sanat da okumuştu. Devamı
Bu toprakların havasından mıdır, suyundan mıdır bilmiyorum ama her herhangi bir konu, ülkenin karpuz gibi ortadan ikiye bölünmesine yeter.
En son tartışma konumuz yeni Türkiye Güzeli.
Kendisi bir hekim ve onunla bir hastanenin acil servisinde karşılaşsanız hastalığınızı unutur, “vayy doktora bak” diye kızın güzelliğine dalardınız, buna eminim. Ancak bir Güzellik Yarışması’nda karşımıza çıktığı ve Türkiye Güzeli gibi bir büyük unvana sahip olduğu için şimdi güzel midir, değil midir diye tartışıyoruz. Devamı
Nur içinde yatsın, Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettiğinde, Hristiyan nüfusu dengelemek amacıyla Anadolulu Müslüman Türkleri kente getirmek için ferman yayınlamıştı.
Önceleri gönüllülük esasına dayanan bu göç, Anadolu’da yerleşik Türklerin isteksizliği üzerine “zorunlu iskâna” çevrilmişti. Devamı
Yirmi iki yıllık evliliğinin nasıl olup da bu hale geldiğini bir türlü anlayamayan Greg Young (46) kendini nasıl hissedeceğini bilemiyordu.
Kimse ona “aldatılmış koca” diyemezdi, çünkü karısı Rita’nın (46) yaptığına “aldatma” denemezdi.
En azından bu olayın cereyan ettiği yıllarda “aldatma” kavramının bugünkü kadar geniş bir anlamı olmadığını söyleyeyim. Devamı
İktidar partisi son yerel seçim yenilgisinin ardından bir araştırma yaptırmış, sonuçları bu ayın ortalarında gazetelerde yayınlanmıştı.
Buna göre memleketimizde yaşayan gençlerin üçte biri kendisini “çok mutlu ve mutlu” olarak tanımlarken geri kalanı da “mutsuz ve çok mutsuz”!
Her on gençten 4’ünün hayali ise bir yolunu bulup kapağı yurtdışına atmak ve orada yaşamak. Devamı
İngiliz gazeteci – yazar Alan Alexander Milne, oğlu Robin’e birinci yaş gününde Harrod’s’tan satın aldığı içi pamukla doldurulmuş bir pofidik ayı hediye etti. Tarih 21 Ağustos 1921 idi.
Robin, bu hafta 103 yaşını kutlayacaktı. 1966 yılının Nisan ayında hayata veda etti ama ölmedi.
Zaten bu hafta sonunda bu yazıyı okuyor olmanızın nedeni de Robin’in hala kalplerimizde, özellikle de çocukların kalbinde yaşıyor olmasıdır. Devamı
“Öpüşürken gözlerini kapamayan bir kadına güvenme!”
Horace Jackson Brown Jr.’ın Hayata Dair Büyük El Kitabı’nın 880’inci öğüdü böyle diyor.
Brown, üniversiteye yeni başlayan oğluna, ilerdeki yaşamı için bir “yol haritası” vermek amacıyla yazmış bu öğütleri. Sebebini bilemiyorum tabii.
Jackson Brown Jr. Bey’in başına gözleri açık öpüşen bir kadın yüzünden neler gelmiş olmalı ki oğluna bıraktığı öğütler kitabındaki bin beş yüz küsur öğüt içinde bu da kendisine bir yer bulabilmiş.
Bana kimse bugüne kadar böyle bir öğüt vermiş değil. Devamı