OKSİJEN, T24 HAFTA SONU

Bir kez daha yaya kalmayalım

Amerika’nın büyük üniversitelerinden biri olan California State Üniversitesi (Cal State) okulu ülkenin “ilk ve en büyük yapay zekâ destekli üniversitesi” konumuna getirmek için düğmeye bastı.

Kaliforniya eyaletine yayılmış 22 kampüste 460 bin öğrenciye sahip üniversite bunun için bir yandan kendi kamusal kaynaklarını kullanırken, eyalette faaliyet gösteren Amazon, Open AI, Nvidia gibi şirketlerle de iş birliği yapacağını açıkladı.

Üniversitenin bu proje ile hedeflediği amaçlardan biri akademik metinler ve görseller üretebilen yapay zekâ araçlarını okulun 22 kampüsünde kullanılabilir hale getirmek.

Cal State ayrıca, sohbet robotlarını öğretime entegre ederek öğrencileri giderek daha fazla yapay zekâ odaklı kariyerlere hazırlamayı hedefliyor.

Üniversite yönetimi, okullar için geliştirilen ChatGPT Edu’yu yarım milyondan fazla öğrenci ve personelinin kullanabilmesini sağlamak için OpenAI’ye yaklaşık 17 milyon dolar ödemek üzere bir sözleşme de imzaladı.

Üniversite yönetimi, Kaliforniyalı işverenlerin ihtiyaç duyduğu becerileri belirlemek, öğrencilerine bu becerileri kazandırmak ve öğrencilerin kariyer fırsatlarından daha iyi yararlanabilmelerini sağlamak için bir “yapay zekâ komitesi” kurduğunu da açıkladı.

Bu komitede akademisyenlerin yanısıra sayıları 12’ye ulaşan büyük teknoloji şirketlerinden temsilciler de yer alacaklar.

Cal State’in bu projedeki ortaklarından Amazon, öğrencilerin sadece sorulara cevap bulmak için sohbet robotlarını kullanmalarını değil, çeşitli yapay zekâ araçlarını farklı şekillerde kullanmalarına yardımcı olmak istediklerini açıkladı.

Amazon Web Services’in küresel eğitimden sorumlu başkan yardımcısı Kim Majerus, “öğrencilerin problem çözme, stratejik düşünme ve iletişim becerilerini geliştirmeye devam etmeleri gerekiyor” diyor.

Cal State dışındaki eğitim kurumları da benzer bir çaba içindeler.

ABD’nin en büyük kolej sistemi olan California Comunity Kolejleri 2,1 milyon öğrenci ve öğretim görevlisine “son teknoloji yapay zekâ araçlarını” ve eğitimini sağlamak için Google ile iş birliği yapacağını açıkladı.

Microsoft, Temmuz ayında okullarda, Comunity Kolejlerinde ve yetişkin çalışanlara yapay zekâ becerileri öğretmek amacıyla 4 milyar dolarlık bir bağışta bulunmuştu.

Eleştirmenler, Silikon Vadisi’nin yapay zekâ sohbet robotlarını eğitimin ayrılmaz bir parçası haline getirme çabalarının gençler üzerinde kitlesel bir deneye benzediğini söylüyor.

Bu bilgileri Natasha Singer’in The New York Times’da yayımlanan haberinden aktardım.

Elbette her konuda olduğu gibi bu konuda da “fikir başka başka”!

Bazı akademisyenlerin bu tür projelerin doğal sonucunun üniversitelerin bağımsızlıklarını Silikon Vadisi’ne kaptırmaları olacağını savunuyor.

Radbound Üniversitesi’nden Olivia Guest ve Iris van Rooji üniversitelerin rolünün eleştirel düşünmeyi teşvik etmek olması gerektiğini “sektör trendlerini takip etmek olmadığını” söylüyor.

Cal State bilgi işlem sorumlusu Edmund Clark, “Kaliforniya’daki yapay zekâ devlerinden, öğrencilerimizi bu gelişen iş alanı için iyi hazırlamadığımız yönünde şikayetler alıyorduk” diyor.

Zaten üniversiteyi bu yolda adımlar atması için teşvik edenlerin de benzer şikayetler alan eyalet yöneticileri olduğu biliniyor.

Cal State sözcüsü Jason Maymon da öğrencileri ve öğretim üyelerini hızla değişen bir dünyaya hazırlamanın üniversitenin sorumluluğu olduğunu söylüyor.

“İnternetin yükselişi gibi, yapay zekâ da bir başka teknolojik devrimdir ve yükseköğretim sadece oturup izleyemez” diyor.

Cal State San Marcos’tan bu yıl mezun olan bilgisayar bilimleri öğrencisi Aiman ​​Madan, “yapay zekâ, tıpkı her şeyi değiştiren internet gibi hayatın bir sonraki aşamasıdır” diyor, “bu bir yarış ve nasıl öne geçeceğimizi bilmemiz gerekiyor.”

YÖK’e çöreklenmiş ve gözleri particilikten başka bir şey görmeyen zihniyet üniversitelerimizi medreseye çevirme yolunda sıkı adımlarla ilerlerken bu tür konuları konuşmak bile Türkiye için lüks gibi görünüyor.

Lise eğitiminin süresini kısaltma, fen liselerinin yerine imam hatipleri büyütme hedefindeki Milli Eğitim’in ise böyle bir derdi yok zaten.

BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre, Millî Eğitim Bakanlığı’nın yatırım programında imam hatip liseleri ve uygulama atölyeleri inşaatları için 2025 yılında 3 milyar 469 milyon 429 bin liralık harcama öngörülüyor. Aynı programa göre fen liseleri için 1 milyar 397 milyon 264 bin lira kaynak ayırdı.

Osmanlı İmparatorluğu büyük ölçüde dini taassuptan kaynaklanan nedenlerle sanayi devrimini ıskaladı. Bugün yaşadığımız sorunların büyük bölümünün temelinde o dönemdeki geri kalmışlık var.

Öyle görünüyor ki yapay zeka devrimini de kaçıracak, diğer ülkelerin arkasından baka kalacağız.

Cal State’in yapay zeka ile ilgili programını anlatan haberi New York Times’ın geçtiğimiz pazar günkü basılı gazetesinde okudum.

Türkiye’de kâğıt gazete ile ilişkimiz giderek nostaljik bir hal aldı.

Övünmek gibi olmasın ama Oksijen gibi bir haftalık gazete olmasa okuyucuların kâğıt gazete ile ilişkisi tamamen kesilecek.

New York’ta olmamın nedeni ATS kısaltmasıyla bilinen American Turkish Society’nin yıllık toplantısı.

Bu yıl ATS 77. Kuruluş yıldönümünü kutluyor.

1949 yılında Ahmet Ertegün’ün önderliğinde kurulan dernek, “Gelecek Vaat Eden Türkler Fonu” adı altında kurduğu bir fonla bilim, teknoloji, sanat ve matematik alanında eğitim gören Türk öğrencilere burs sağlıyor.

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı ile derneğin eş başkanlığını yürüten Linda J. Watchner’in açıkladığına göre bu burstan 100’den fazla öğrenci yararlanıyor.

ATS’nin “film, televizyon ve yeni medya bursu” ile bu alanda eğitim gören öğrencilere de destek sağlanıyor.

Müzik alanında da Arif Mardin adına oluşturulan fon ile Boston Berklee’nin “yaz performans programında”, Ahmet Ertegün adına kurulan fon ile de Juliard’da lisans ve lisans üstü eğitim için yetenekli Türk öğrencilere burs sağlanıyor. Yıllık balo, bu fonlar için kaynak yaratmak için düzenleniyor.

Derneğin internet sitesinden burslarla ilgili bilgilere ve bu çabayı nasıl destekleyebileceğinize ilişkin ulaşabilirsiniz.

—————————————-