Orhan Pamuk’a öykünen bir giriş ile başlıyorum: Bir soru sordum, e – posta kutum doldu..
Soru şuydu, yeniden hatırlatmak gerekirse: Erkekler, özgüveni yüksek kadınlarla birlikte olmak isterler mi?
Bu soruya kadın – erkek birçok okuyucu, kendi deneyimlerinden yola çıkarak yanıt yazdılar bana.
Hepsini buraya aktarmama imkân yok, ama genel kabul gören eğilim, erkeklerin özgüveni yüksek kadınlar karşısında kendilerini rahat hissetmedikleri yolunda.
Ben bu konuda iddialıyım: Bir kadın ile bir erkek arasında, sağlıklı bir romantik ilişki, ancak iki tarafın da kendilerine güven duyuyor olmalarıyla mümkün olabilir.
Önce kendini sevebilmeli
Bu sadece kadın – erkek ilişkilerinde değil, aynı cinsten kişiler arasında sağlıklı bir ilişki kurulabilmesinin de tek yoludur diye düşünüyorum.
Sorunun temelini Nathaniel Branden şöyle ortaya koyuyor: “Romantik başarı karşısında insanın sevilmeye layık olmadığına dair derinlere yerleşmiş duygusundan daha büyük engel yoktur. Başarılı bir şekilde yürütmek zorunda olduğumuz ilk aşk ilişkisi kendimizle ilgili olandır. Ancak o zaman bir ilişkiye hazır olabiliriz. Ancak o zaman tümüyle sevebilir ve ancak o zaman sevginin içeri girmesine izin verebiliriz.” (Nathaniel Branden, Kadının Özgüveni, Sistem yayıncılık, Çeviren: H. Betül Çelik.)
Eğer, insan kendisini “sevilebilir” bir insan olarak görmüyorsa, karşısındaki insanın kendisini sevebileceğine de hiçbir zaman inanmaz..
Erkek psikolojisi üzerine çalışmalarıyla tanınan Dr. Alon Gratch erkeklere özgü yedi özellik sayıyor. (Dr. Alon Gratch, Erkekler Dile Gelse, Doğan Kitap, Çeviren: Sibel Sakacı.)
1 – Utanç: Bu basit ama temel bir özellik. Erkeklerin duygusal diyaloglardaki başarısızlıklarının en sık karşılaşılan nedeni. Özellikle “performans” ile ilgili olarak… Dr. Gratch bunu erkeklerin eşlerinin kılık kıyafetine karışarak, görüntüsünü eleştirerek, saçını şöyle ya da böyle yapmasını isteyerek yansıttıklarını söylüyor. Kadının erkeği aşırı kontrolcü ve eleştirel, erkeğin de eşini aşırı hassas ve savunmacı olmakla suçlamasıyla sonuçlanıyor. Sonuç: Özgüvenini yitirmiş kadınlar ve erkekler..
2- Duygu yokluğu: Erkeğin ne hissettiğini bilememe durumu.
3- Erkeğe özgü güvensizlik: Bilinç düzeyinde iktidarsızlık her zaman performans korkusu ile ilgili.. Kendine en güvenen erkeğin bile gücünün bir sınırı var ve bu sınırın varlığı güvensizliği körüklüyor.
4- Kendine dönüklük: Erkek, erkek olduğunu kendi kendine tekrar tekrar kanıtlamak ister. Bunu kendisine göstermesi de yetmez, herkese de göstermek zorundadır. Erkek narsisizmi fiziksel güç, iktidar ve başarıyla ilgilidir..
5- Saldırganlık: Erkeklere özgü güvensizlik çatışmasının doğal bir sonucu.. Eleştirel, patlamaya hazır bir erkek ve yaralı, gözü yaşlı yenik bir kadının varlığı, romantik bir ilişkinin can düşmanıdır.
6- Kendine dönük yıkıcılık: Başkalarına karşı saldırgan olamayan erkekler yıkıcılıklarını kendilerine yönlendirirler. Kendilerini yetersiz gördükleri için bir kadına bağlanamazlar.
7- Cinsel eylemleme: “Erkeklerin cinsel fantezilerinin içeriği çeşitli güçlü duyguları ifade edebildiği halde uyarıldıklarında bilinç düzeyinde yaşadıklarının çoğu cinsel arzudur” diye yazıyor Dr. Gratch. Bütün erkeklerin gördükleri her kadınla, içinde hiçbir duygu olmaksızın cinsel ilişki kurma istekleriyle ilgili bir durum..
Erkek kendi gibi kadın arar
Dr. Gratch’ın klinik deneylerinden yola çıkarak tespit ettiği bu yedi özellik, sonunda erkeğin kendine güvensizliğinden başka bir şey değil.
Bu nedenle de erkeklerin büyük çoğunluğu kendileri gibi birini ararlar: Özgüveni olmayan bir kadın.. Yanlışlıkla özgüveni yüksek bir kadınla karşılaşırlarsa da bunu tahrip etmenin yollarını ararlar: İhanet, dayak, arkadaşların yanında aşağılayıcı tavırlar vs..
Elbette bütün erkekler böyle değil. Kendine güvenen bir erkek, özgüveni yüksek bir kadınla birlikte olmak ister. Zaten özgüveni yüksek bir kadın, bundan korkacak bir erkeği ne yapsın?
