Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Jay Jay Okocha ve Metin Göktepe

 Fenerbahçe’nin Nijeryalı oyuncusu Jay Jay Okocha’nın, kız arkadaşının fotoğraflarını çeken gazetecilere saldırması ilginç tepkilere yol açtı.

Tepkilerin birleştiği ortak noktanın ‘ırkçılık’ olduğunu düşünüyorum. Alparslan Türkeş’in cenazesiyle bir kez daha zirveye çıkan ırkçı görüşler bir Afrikalının bir Türk’e saldırmasını fırsat bilip atağa kalktı.

Rıdvan Yelekçi gibi neredeyse benim yaşım kadar gazetecilik geçmişi olan bir isim bile Sabah’taki köşesinde şunu yazabildi: “Okocha, antrenmanda spor muhabirlerini dövmüş. Çocuklar dua etsinler ki yememiş. Çünkü ne de olsa yamyam!”

Herkes Yelekçi kadar ileri gitmedi tabii. Ama spor basınında yer alan eleştirilere hâkim olan hava “Burası Türkiye. Bir yabancı ne hakla bir Türk gazetecisine saldırabilir? Ona nerede olduğunu hatırlatmak gerek” şeklindeydi.

0 satırları okuyunca aklıma Türk gazetecilere saldıranın yalnızca Jay Jay olup olmadığı sorusu takıldı.

Ama kendimi çabuk toparladım.

Bizzat Başbakan’ın korumalarının bile gazeteci dövdüğü, gazeteci kızların parti toplantılarında yerlerde sürüklenip tekmelendiği bir ülkede yaşayan insanlar için bir gazeteciye saldırılmasının böylesine bir olay haline getirilmesi ancak ırkçılıkla açıklanabilir diye düşündüm.

Sonra bir buçuk yıl önce polisler tarafından dövülerek öldürülen gazeteci Metin Göktepe’yi hatırladım.

Katilleri hâlâ ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşan Metin Göktepe’yi…

Dün Afyon’da Metin Göktepe’yi öldürmekle suçlanan polislerin davası vardı.

Gözden uzak olsun diye düşünüldüğünden olsa gerek taa Afyon’a sürgün edilen dava bir türlü ilerlemiyor.

İnsan haklarından, demokrasiden, hukuktan bahsetmeyi çok seven Refah Partisi, eline geçirdiği Adalet Bakanlığı’nı bu davanın örtbas edilmesi için kullanıyor.

Refah’ta “demokrasi boncuğu bulan” bazı gerzeklerin gözü yine de açılmıyor.

Onlar da Refahlılarla beraber katillerin saklandıkları üniformalar altında serbestçe dolaşmasını seyrediyorlar.

Jay Jay Okocha’ya hiç kızmıyorum. Neden kızayım ki?

Demek ki bir gazeteciyi döve döve öldüren katillerin serbest dolaştığı, yargıdan kaçırıldıkları bir ülkede yaşadığının farkında.