RADİKAL

La Fontaine yaşasaydı

 Refah Partili uzmanlar araştırdılar ve işin aslını anladılar. Meğerse küfürbaz Hacı Şevki’nin ona buna dil uzattığı konuşma inek sesinden yapılmış. Refahlı uzmanların bildirdiğine göre İsviçre’de geliştirilen yeni bir yöntem sayesinde ses dönüştürülebiliyormuş.

Uzmanların raporuna bakılırsa inek sesinden yararlanılarak ünlü soprano Maria Callas’ın (biz Türkler için Callas’ın önemi sopranoluğundan ziyade Onasis’in uzatmalı sevgilisi olmasından ileri geliyor ne yazık ki) sesi bile taklit edilmiş. İsviçre Alplerinin bol süt veren ineklerinin mutluluk içindeki böğürtülerinden ve geviş seslerinden yararlanılarak en zor opera şarkılarını yaratmak bile mümkün olmuş.

İnek sesinden Şevki’nin sesini yaptıklarına göre başka hayvanların seslerinden yararlanarak başka politikacılara da istediğimiz sözleri söyletebiliriz diye düşünüyorum.

Mesela tilki sesi. Hayvanlar âleminin bu kurnaz ama kurnaz olduğu kadar da korkak üyesinin çıkardığı seslerden yararlanarak diyelim ki Erbakan’a da istediğimiz şeyleri söyletebiliriz.

Kümese dalmış bir tilkinin, körpe civcivleri ve piliçleri mideye indirirken çıkardığı seslerden yararlanarak Hoca’nın, Tansu Hanım’a gizli toplantılarda söylediğini iddia edeceğimiz konuşmaları üretebiliriz.

Hoca’nın Yüksek Askeri Şûra’da neler söylediğini televizyondan duymak isterseniz onun da kolayı var. Kümesteki tavukları yerken karşısında elinde çifteyle dikilmiş korucubaşını bulan tilkinin korku dolu vıyklamalarını alır, bilgisayarda dönüştürür ve kullanırız.

Bu bilimsel gelişme sayesinde diğer siyasi partilerin liderlerine de istediğimiz şeyleri söyletebilmek son derece kolay. Partilerin amblemlerinde yer alan hayvanlar bu konuda bir ip ucu olabilir.

Ecevit için güvercin guguku, MHP’nin yeni seçilecek genel başkanı için kurt uluması, DYP lideri için at (acaba kısrak mı deseydim) kişnemesi uygun olacaktır. Ne söylediğini bir türlü kimsenin anlayamadığı Mesut Yılmaz’ı da elbette arı vızıltısıyla konuşturmalıyız. Artık ‘keçi’ ambleminden vazgeçmiş olsalar da HADEP’liler için de bir kırda kaydedilmiş ‘meee’ seslerini dönüştürmek yararlı olur. Biz gazeteciler için de leylek ya da ağustosböceği sesini öneriyorum.

Hayvanları insanlar gibi konuşturarak öyküler yazan La Fontaine’in toprağı bol olsun. Günümüzdeki bu büyük icadın fikir babası olduğunu bile öğrenemeden öldü, gitti. Hayatta olup, şu teknolojik imkânlardan yararlanabilseydi kimbilir neler neler yaratırdı.