HÜRRİYET

Bir ’demokrat’ bunu söylemez

AKP’ye bakıp da “muhafazakár” da olsa bir “demokrat parti” görenler için son gelişmeler çok öğretici olmalı.

Bakın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, son seçimlerden sonra parti genel merkezinde siyaset oluşturan ekibin içine dahil ettiği Bülent Arınç neler söylüyor:

“Seçimden sonra utançlarından sokağa çıkamaz dediğimiz insanlar sokakta teneke çalmaya başladılar.”

Seçim, demokratik bir ülkede halkın siyasi tercihlerini ortaya koymasını sağlayan bir araç!

Dolayısıyla bunun sonuçlarından ne oy verenlerin, ne de seçimi kaybedenlerin utanmaları gerekir.

Bugün seçim kazanan parti, gelecek seçimi kaybedebilir, gelecek seçimi kazanan parti, iki seçim sonra ortada bile olmayabilir.

İktidarın demokratik şekilde el değiştirdiği ülkelerde bunlar normal gelişmelerdir.

Ben gazeteciliğe başladığımda Bülent Arınç diye bir siyasetçi de yoktu. Başka ünlü isimler vardı. Şimdi onlar yok, Arınç var. Yarın da Arınç olmayacak, başkaları olacak.

Nasıl o eski seçimleri kaybettiği için Bülent Arınç ve arkadaşları utançtan evlerine kapanmadılarsa, bugün seçim kaybetmiş olanların da utanması gerekmez.

Onlara oy verenlerin utanması ise hiç gerekmez!

Miting meydanlarında demokratik tepkilerin ortaya konmasına “sokakta teneke çalıyorlar” yakıştırması yapmak ise ancak bunu yapanın demokratik kültürden nasipsizliğini ortaya koyacak bir tespit olabilir.

Bana biraz da Necmettin Erbakan’ın “1 dakika karanlık” eylemlerine yaptığı “gulu gulu dansı” benzetmesini çağrıştırdı bu söz.

Hepsi aynı tezgáhtan yetiştiği için benzerlik de normal sanırım.

Aralarındaki fark, Erbakan’ın kendisini “demokrat” olarak yutturamamış olması herhalde!

Bahçeli, Akşener’i dinleseydi

TBMM Başkan Vekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, Akşam’da Deniz Güçer’in sorularını yanıtlarken şöyle konuşuyor:

“Hükümet ne zaman dini referanslı bir sorunu gündeme getirse ben oraya bakmam. Mutlaka dış politika, özelleştirme gibi konularda bir tuhaflık olmuştur.”

Bu sözleri okuyunca merak ettim. Acaba Meral Akşener ile partisinin genel başkanı Devlet Bahçeli birbirlerine küsler mi?

Çünkü eğer konuşuyor olsalardı, Akşener, Bahçeli’ye bu görüşünü mutlaka aktarır, nereye bakması gerektiğini de söylerdi.

“Başbakan’ın, İspanya’da durduk yerde ortaya attığı türban konusuna bu kadar takılmayın, bakın hükümet şuralarda neler yapmayı planlıyor” gibi bir uyarı yapardı.

Haklı çıkardı, haksız çıkardı, orasını tartışmayacağım.

Ama Bahçeli’nin, TBMM Başkan Vekili sıfatını taşıyan tecrübeli bir siyasetçiden öğreneceği çok şeyler olduğu, su götürmez bir gerçek.

Akşener’in yukarıda aktardığım sözlerindeki bir vurguya da dikkatinizi çekmek istiyorum.

Akşener, “dini referanslı bir konudan” söz ediyor.

Demek ki laik Cumhuriyet’in parlamentosunda “dini referanslı bir konu” görüşülüp karara bağlanacak ve MHP de buna ortak olacak!

Akşener’e önerim, bugünden tezi yok Devlet Bahçeli’ye bir Anayasa kitabı hediye etmesidir.

AKP’nin yeni projesine dikkat!

AKP Hükümeti, yerel seçimlere 15 ay kala bazı beldeleri ilçe yapmayı, bazı ilçeleri bölmeyi, bazı belediyelerin lağvedilerek ortadan kaldırılmasını planlıyor.

İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarıyla ilgili ipuçları birer birer ortaya çıkmaya başladı.

Hükümet asla kazanamayacağını düşündüğü belediyeleri bölmek ya da “belediyeleri birleştirip ilçe yapıyoruz” gerekçesiyle yok etmek istiyor.

Mesela, İstanbul’da Kadıköy ve Ankara’da Çankaya böyle bölünecek.

İstanbul’da Esenyurt ilçe yapılacak, Bahçeşehir Belediyesi ortadan kaldırılacak.

Belli ki “kömür-erzak dağıtma yönteminin” işe yaramayacağı belediyeler yok edilecek.

Böylece AKP’nin yeni ve büyük bir seçim zaferinden çıktığı görüntüsü verilecek, sonra da “halk bizi seçti, ne istersek yaparız” havası basılacak.

Çok önemli bir konunun “türban” tartışması gürültüsüne gitmemesi için hatırlatayım istedim.

Bu konuya yine döneceğim.