Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Dev binalar yapılıyor ortada yol yok!

Anlaşmanın ilk sonucu olarak Levent’teki (Çeliktepe ne zaman Levent oldu bilmiyorum, ama resmi açıklama böyle) eski İETT Garajı’nın bulunduğu arazide büyük bir gökdelen yapılacak.

300 milyon dolarlık bir proje bu; alışveriş merkezi, eğlence merkezi ve konut-işyeri alanları olacak bir yapı…

İstanbul’un o bölgesi zaten şu anda gökdelenlerle dolmuş durumda. Maslak ve civarında yapımı süren dev konut projeleri ve büyük alışveriş merkezlerinin inşaatları da bir iki yıl içinde tamamlanacak.

Böyle bakınca şahane bir tablo gibi görünüyor.

Bir de madalyonun tersi var ama.

Bu kadar inşaat yapılırken Sarıyer’den itibaren kentin o bölümünü Maslak-Levent istikametinde şehir merkezine bağlayan tek bir yol var!

Metro dışında bir <B>alternatif yol çalışması yapıldığını da ne duyduk, ne gördük!

Bu inşaatlar başlarken yol çalışmaları da başlamış olmalıydı. Gerekiyorsa kamulaştırmaların yapılması, ihaleye çıkılması gerekiyordu. Bizde bu işlerin kaç yıl sürdüğünü kamu yöneticilerimiz belki dikkate almıyor ama son günlerdeki trafik sıkışıklıkları nedeniyle biz İstanbul halkı bunu fazlasıyla yaşıyoruz.

İş işten geçtikten sonra hiçbir kamu yöneticisi karşımıza çıkıp lütfen şunu söylemesin: Kamulaştırmalar bitmedi, ihale süreci uzadı, biraz dişinizi sıkın yakında sorun çözülecek!

Dubai Prensi’nin hediye olarak 1 ton hurma getirdiğini gazetelerde okudum.

Yetkililere bir de ‘hurmalı atasözü’yle gelecekte neler olabileceğini hatırlatayım:

Akşam yediğin hurmalar, sabah mideni tırmalar!

Gerçek yolculuk áşık olmakla başlar

BÜYÜK beyaz köpekbalıklarının eş bulup çiftleşmek için her yıl 20 bin kilometre yüzdükleri anlaşılmış.

Yarım bir dünya turu demek bu.

Canavar görünüşlü o dev balıkların bu çabasında çok şiirsel bir yön bulunduğunu düşünüyorum.

Can Yücel’in bir şiirini hatırlattı bana:

‘İşte çil çil koşuşan balıklar / Lapinalar gümüşler var ya / Eylim eylim salınan yosunlar / Onların arasında bulacaksın beni.’

Hayvanların duyguları değil, içgüdüleri olduğu söylenir hep.

Bu nedenle o dev balıkların yolculukları büyük olasılıkla o anda bitiyor.

Ama insanlar için gerçek ‘yolculuk’, tam da o buluşma anında başlar aslında.

Yepyeni bir evren açılır önünüzde. İki kişilik bir evren.

Bir tek tebessümün, bir küçük hareketin, rüzgárda savrulan bir tutam saçın çok şey anlattığı yepyeni bir evrendir bu.

Sizi çekmesinden asla şikáyetçi olmayacağınız, derinliklerinde kaybolmaktan huzur bulacağınız bir tür ‘kara delik’.

Metro bombacıları terörist değil mi?

ADALET Bakanı Cemil Çiçek, Terörle Mücadele Yasası’nın, Avrupa Birliği normlarına uygun olacağını açıkladı.

‘Terör tanımında bir değişiklik yapılmayacağını’ da belirtti  Bu iki sözün birbiriyle çeliştiğini düşünüyorum.

Bizim Terörle Mücadele Kanunu’muz sadece Türkiye içinde, Anayasal düzene karşı eylemleri terör suçu olarak tanımlıyor.

Ve tanımın böyle kalması da kanımca AB normlarına pek uymuyor. Bu durumda, İngiltere’de metro bombalayanlar terörist sayılmayabilir, çünkü eylemleri bizim anayasal düzenimize karşı değil!

Yasadaki terör tanımının değiştirilmesi ve uluslararası terörle mücadele için de gerekli yeni bir tanımın yapılması gerekir diye düşünüyorum.

Bir başka konu ise ‘terörün finansmanının suç haline getirilmesi’.

Bir terör eylemi gerçekleşmese bile, terör örgütlerine mali kaynak sağlanmasının suç sayılması gerekiyor.

Türkiye bu konudaki Birleşmiş Milletler sözleşmesine taraf, ancak bu konudaki iç yasal düzenlemeler henüz gerçekleştirilmedi.