Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Telefon numaralarını kim buldu?

GENELKURMAY Başkanlığı’na atanan Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile ilgili olarak cep telefonlarına geçilen mesaj hálá esrarını koruyor.

Yaklaşık dört bin telefona geçilen bu mesaj, hatırlayacaksınız Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile ilgili asılsız iddialar içeriyor ve “karalama” amacını taşıyordu.

Bu dört bin telefon arasında oldukça ilginç numaralar var. Bazı gazeteciler, işadamları, politikacılara ait numaralar bunlar. Hatta, bu telefon numaralarından bazıları bakanlara ait ve “gizli” olduğu belirtilen numaralar.

Bu tür birçok konuda olduğu gibi bu konunun da peşini takip eden yok.

Mesajı kim çekti, bu telefon numaralarını nasıl elde edebildi gibi “ayrıntılar” üzerinde herhangi bir soruşturma başlatıldığını duymadık.

Böyle “seçilmiş bir telefon numaraları listesi” kimin elinde olabilir diye düşünüyorum, teknik takip yapan değişik güvenlik kuruluşlarımız dışında hiç kimse aklıma gelmiyor.

Savcılıklar, mahkeme izniyle sürdürülen operasyonlarda elde edilen telefon numaralarının sonra hangi işler için kullanılmış olabileceğini hiç merak etmiyor mu?

Telekomünikasyon Kurumu, böylesine ilginç bir olayla ilgilenmek gereğini neden duymuyor?

Türkiye’de istediği telefonu dinleyebilen, hatta elde ettiği telefon numaralarını sonra özel maksatlarla kullanılabilecek kadar fütursuz bir çete mi var?

Yine yeşillendi fındık dalları

FINDIK üreticilerinin sorunlarıyla ilgili haberleri izliyor olmalısınız.

Sorun en temelinde bu yılki üretim fazlasından kaynaklanıyor gibi görünüyor.

Geçen yılki fazla ürünün hálá satılamaması ve üreticilere parasının da ödenmemiş olması, sorunu derinleştiren bir başka boyut.

Günlerdir gazeteleri takip ediyorum, somut bir öneri getiren de yok.

Hükümet “fırsat bu fırsattır” deyip Fiskobirlik’in yönetiminden intikam almak derdinde gibi.

Muhalefet konuşuyor; ama ne önerdikleri anlaşılmıyor: Yeniden geçmişe, çok zararını gördüğümüz popülist destekleme politikalarına mı dönülmek isteniyor?

Fındığın aşırı üretim nedeniyle uluslararası pazarda fiyatının düşmesi ise Türkiye’nin dış ticareti için ciddi bir sorun.

Acaba bir kereye mahsus olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı okullarda dağıtmak için üretim fazlası fındığı satın alsa nasıl olur?

Fındık, uluslararası pazarda gerçek değerini bulunca, ihracat üzerinden alınacak bir “prim” ile Milli Eğitim’in bu işe ayıracağı bütçenin bir bölümü karşılanamaz mı?

Böylece konudan anlayanların önerdiği özel düzenlemeleri yapabilmek için vakit kazanılır, üretici de içine düşürüldüğü bu zor durumdan kurtulmuş olur.

Gerçek 500 Capital’in listesinde

İSTANBUL Sanayi Odası’nın (İSO) “En Büyük 500 Sanayi Şirketi” araştırması ile Capital Dergisi’nin “500 Büyük Özel Şirket” araştırması aynı anda yayımlandı.

İSO, bu araştırmayı 1967 yılından beri yapıyor. Ancak bir “sanayi odası” olduğu için de araştırması sadece sanayi kuruluşlarıyla sınırlı.

Ve sadece “sanayi şirketlerini” dikkate almak Turkcell, Migros, Carrefour, Avea, Telsim, Enka, Metro, Hedef Ecza gibi ciroları 2 ile 10 milyar dolar arasındaki çok sayıdaki şirketi değerlendirme dışında bırakmak anlamına geliyor.

Bu nedenle sıralama dışında kalan şirket sayısı tam 110.

Öte yandan, Petrol Ofisi, Opet ve Shell gibi şirketler sadece “sanayi üretimleri” dikkate alındığı için olduklarından daha küçük görünüyorlar.

1990’ların başına kadar en büyük 500 şirketin yüzde doksanı sanayi şirketlerinden oluşuyordu. Ama günümüzün değişen dünyasında teknoloji, iletişim, turizm ve reklam gibi sektörler önem kazanıyor ve büyüyor. Günümüz dünyasında ülke ekonomisinin genel görünümünü anlamak için sadece sanayi üretimine bakmak yetmiyor.

Capital Dergisi’nin “500 Büyük Özel Şirket” araştırması bu açıdan önemli.

Bir başka deyişle gerçek “500 Büyük Şirket” Capital’in listesinde ortaya çıkıyor, İSO’nun listesinde değil.