Hamasi kardeşlik nutuklarını bırakmanın zamanıdır
Kırgızistan’da 27 Şubat’ta yapılan genel seçimlerin ardından “seçimlere hile karıştırıldığı” iddiasıyla başlayan muhalefet hareketi giderek büyüyor.
Daha önce Gürcistan’da, çok yakın bir geçmişte de Ukrayna’da yaşanana benzer bir siyasi sürecin ilk işaretleri bunlar.
Yakın bir gelecekte Kırgızistan’da da oligarşik yapının yıkıldığını, bu ülkede de “demokrasiye benzer bir demokratik düzen” için ilk adımların atıldığını görmek bizi şaşırtmamalı..
En küçük, en fakir
Kırgızistan’da gerçek bir demokrasiye ulaşmak için verilen mücadelenin olumlu sonuçlanmasının bölgede yaratacağı öteki girişimlere de hazırlıklı olmalıyız.
Birbirine benzer siyasi yapılar gösteren Özbekistan, Türkmenistan ve Kazakistan gibi Orta Asya Cumhuriyetleri’nde de demokratik muhalefetin güçleneceğini öngörmek gerek.
Kırgızistan, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Orta Asya’da kurulan cumhuriyetler içinde en küçüğü..
En küçüğü olmanın yanı sıra en fakiri de.. Doğal kaynakları yetersiz, ekonomisi küçük..
Böyle küçük ve yetersiz bir ekonominin bir de yolsuzluklar ve kayırmacılıkla sakatlanmış olması, muhalefetin elini güçlendiren en önemli faktör olarak görülmeli.
Amerikan parmağı
Bugün Kırgızistan’ı Ukrayna’daki gibi bir “turuncu devrim”in eşiğine getiren olayların başlangıcı, Cumhurbaşkanı Askar Akayev’in gelecek dönem (seçim 30 Ekim’de yapılacak) aday olmayacağını açıklamasına dayanıyor.
Bu, muhalefetin 27 Şubat seçimleri öncesinde güçlenmesini sağlayan bir faktör oldu.
Cumhurbaşkanlığı için iddialı olabilecek tanınmış siyasi kimliklerin muhalefete katılmaları ve seçimlerde yolsuzluklar yapıldığının AGİT gözlemcileri tarafından da tespit edilmesi, Kırgızistan’ı yöneten oligarşik yapının sarsılması sonucunu doğurdu.
Gürcistan ve Ukrayna’da olduğu gibi, Kırgızistan’daki muhalefetin de bir devrime yaklaşabilmiş olmasının ardında “Amerikan parmağı” arayanlar da elbette olacaktır.
Muhalefetin asıl nedeni
Kırgızistan, hem ABD’nin hem de Rusya’nın askeri üslere sahip olduğu ender ülkelerden biri.
Kırgız yönetiminin, üslerine AWACS konuşlandırmayı planlayan ABD’nin isteklerini reddetmesi ve Dışişleri Bakanı Askar Aytmatov’un (Ünlü yazar Cengiz Aytmatov’un oğlu) Moskova ziyaretinde Rus üslerine daha fazla asker ve malzeme konuşlandırılmasına izin verilmesi, komplo teorilerini sevenler için güzel ipuçları veriyor.
Ama ben kişisel olarak bunun çok yetersiz bir açıklama olduğunu düşünüyorum.
Kırgızistan’da güçlenen muhalefetin asıl dayanağı, gelecekle ilgili hiçbir umudu olmayan, yolsuzluklar ve baskılardan bunalan bir halkın artık tepkisini daha yüksek sesle ifade ediyor olmasıdır.
Tam da bu noktada Türkiye, “olmayan Orta Asya politikasını” bir kez daha gözden geçirmeli..
Hamasi kardeşlik nutuklarıyla örülen ve son tahlilde Orta Asya Cumhuriyetleri’ndeki diktatörleri desteklemekten ibaret politikaların bölge gerçekleriyle uyuşmadığı da artık görülmeli.