Mick Jagger’ın yatağında yatmak mı istiyorsunuz? Kolay… diye yazılmış reklamda ama yazıldığı kadar da kolay değil.
Çünkü böyle bir “zevki” yaşamanın bedeli haftada 16 bin doları gözden çıkarmayı gerektiriyor.
Jagger’ın Karayibler’deki Mustik Adası’nda yer alan malikânesi, okyanus kıyısında ve Japon mimarisinde inşa edilmiş, altı yatak odalı bir “ev”.. Bahçe içinde bir dizi küçük villa da var, isterseniz onlarda da kalabilirsiniz.. O zaman da haftada 13 bin dolar kadar bir ücret ödemeniz gerekecek..
Elbette küçük bir sınavı da geçmeniz gerekiyor. Ne iş yaptığınızı, kim olduğunuzu ve evde kimlerle birlikte kalacağınızı bir yazıyla Mick’e bildireceksiniz, o uygun görürse parayı denkleştireceksiniz..
Kiralayan çok…
“Ünlü kişilerin evinde tatil geçirme” meraklıları o kadar çok ki evini kiraya veren sadece Mick değil..
Randy Travis, Jane Seymour, Merv Griffin gibi birçok ünlü, evini bu amaçla kiraya veriyor.
Aralarında Charo isimli bir hanım da var, ama nesiyle meşhur olduğunu ben çıkaramadım. Sanırım, bizdeki bazı örnekleri gibi hiçbir mesleki başarısı olmayan bir “sosyetik güzel” Charo.. Hawaii Adaları’ndan Kauai’deki yedi yatak odalı malikânesini, haftalığı 7.700 dolardan kiralıyor. Bu ada Jurrasic Park ve Güney Pasifik filmlerinin çekildiği plato..
Kapanın elinde kalıyor
8. Henry’nin, 14 dönümlük bir bahçe içinde metresi için yaptırdığı ve şimdi Jane Seymour’a ait olan 11 yatak odalı şato da kiralanabilecek “evlerden” biri. Bahçesindeki tenis kortu, ‘limonluğu’, havuzu ve küçük kilisesiyle birlikte haftalığı 23 bin dolardan kapanın elinde kalıyor!
Merv Griffin’in 45 dönümlük bir arazi içindeki evi ise İrlanda’nın Galway bölgesinde. Bir zamanlar bu evin sahibi John Huston’muş. 12 odalı bu evi haftalığı 20 ile 30 bin dolar arasında (mevsime göre değişiyor) kiralayabilirsiniz.
Çok ‘trendy’
James Bond romanlarının yazarı Ian Fleming’in Jamaica’daki üç yatak odalı bir ev ve dört küçük villadan oluşan “tesislerini” ise Island Records’un sahibi Chris Blackwell satın almış ve haftalığı 42 bin ile 80 bin dolar arasında (mevsime göre) “tatilcilere” kiraya veriyor. Fleming, söylendiğine göre bu evi “karı dırdırından kaçıp rahat çalışabilmek için” yaptırmış, 1976 yılında…
Ünlülerin yaşadıkları, içinde özel eşyalarının bulunduğu evleri kiralamak son zamanların “trendy” davranışlarından biriymiş. Talep o kadar çok ki birçok ev önümüzdeki kasım ayına kadar “satılmış” durumda.
Bunun için internette faaliyet gösteren “komisyoncular” bile var. “unusualvillarentals.com”, “islandoutpost.com “, “villasoftheworld.com” bu sitelerden bazıları.
Kaçamak tatiller için…
Ve “komisyoncuların” iddiasına göre, gözlerden uzakta bir tatil geçirmek isteyen bir grup arkadaşsanız, bu villalardan birini kiralamak ve parayı paylaşmak, tatili Four Seasons kalitesindeki otellerden daha ucuza getiriyormuş.
Ama hiç kuşku yok, bu yeni modanın arkasında yatan böyle bir “aritmetik” tasarruf hesabı değil..
Yeni eğilimin en önemli çekim noktası bu villaların çok sıkı korunuyor olmaları. Böylece gözlerden uzakta “kaçamak tatiller” arayanlar (şiş göbekli, kel kafalı zengin ihtiyarlarla, moda dergilerindekilere benzer kızların ortak tatillerinden söz ediyoruz), hiç kimseye yakalanma korkusu olmadan günlerini gün edebiliyorlarmış.
Çiğköfteler tavana!
Bir ikinci etken ise herkesin içinde var olduğu iddia edilen “röntgencilik” merakı… Ünlü kişilerin evlerine kadar girmek, onların kullandığı eşyaları kullanmak, yatak odalarında onların çarşafları üzerinde yatmak şeklinde tatmin edilen bir “röntgen merakı”…
Bu olayda, ben elbette dedikoduculuğum nedeniyle en çok şunu merak ediyorum: Acaba, bizim paralarını nereye harcayacağını pek bilemeyen bazı zengin tiplerimizden o evleri kiralayan hiç oldu mu? Mick’in evinin salonunda çiğköfte yoğurup, ‘kıvama geldi mi’ diye tavana yapıştırmaya çalışan?