Hint mitolojisine göre Tanrı, yaprağın hafifliğini, ceylanın bakışını, güneş ışığının kıvancını, sisin gözyaşını aldı; rüzgârın kararsızlığını, tavşanın ürkekliğini buna ekledi. Onların üzerine kıymetli taşların sertliğini, balın tadını, kaplanın yırtıcılığını, ateşin yakıcılığını, kışın soğuğunu, saksağanın gevezeliğini, kumrunun sevgisini kattı. Bütün bunları karıştırdı, eritti ve kadını yaptı.
Ve yaptığı bu kadını sevsin diye erkeğe armağan etti.
Tanrı, kaplumbağanın yavaşlığını, boğanın bakışını, fırtına bulutlarının kasvetini, tilkinin kurnazlığını, boranın dehşetini aldı; sülüğün yapışkanlığını, kedinin nankörlüğünü, hindinin kabarışını, gergedan derisinin sertliğini onlara ekledi. Bunların üzerine ayının kabalığını, bukalemunun şıpsevdiliğini, sivrisineğin vızıltısını kattı ve erkeği yarattı.
Ve yarattığı erkeği adam etsin diye kadına verdi.
Bir e-posta zinciri ile bana ulaşan ve yazarı belli olmayan bu metni okuduktan sonra bu konuda bir yazı yazmayı düşünüyordum. Tam o sırada yine e-posta ile yazarı belli olmayan bir metin daha aldım. Bu kez metnin kaynağı ‘Batı kültürü’ydü. Anlatım zarafeti açısından Hint mitolojisinin yanına bile yaklaşamayan bu metin de kadın ile erkek arasındaki farkı anlatmaya çalışıyordu. Bu metni sunuyorum:
Bir kadını nasıl etkileyebilirsiniz?
İltifat edin, sarılın, öpün, okşayın, sevin, şaka yapın, rahat ettirin, koruyun, kavrayın, yemeğe götürün, birlikte içki için, güzel şeyler armağan edin, dinleyin, onun için endişelenin, onunla kalın, destekleyin, dayanak olun, saygı duyun, onunla dünyanın sonuna kadar gidin.
Bir erkeği nasıl etkileyebilirsiniz?
Karşısında soyunun, yiyecek verin.
Kadınlar tarafından yazıldığı açıkça belli bu metinlerden sonra yine e-posta ile bana ulaşan yazarı belli olmasa da bir erkeğin kaleminden çıktığı kesin bir başka metni okuyalım:
15-20 yaş arasındaki kadın Afrika gibidir: Yarı keşfedilmiş, yarı vahşi. 20-30 yaş arasındaki kadın Amerika gibidir: Tümüyle keşfedilmiş ve bilimsel açıdan mükemmel. 30-35 yaş kadını Hindistan gibidir: Çok sıcak, akıllı ve güzel. 35-40 yaş kadını Fransa’ya benzer: Savaşta yıkılmasına rağmen hâlâ güzel. 40-50 yaş kadını Almanya gibidir: Savaşta yenilmiş ama gelecekten umutlu. 50-60 yaş kadını Rusya’ya benzer: Çok geniş ve sakindir ama kimse oraya gitmek istemez. 60-70 yaş kadını İngiltere gibidir: Muhteşem bir geçmiş ama geleceksiz.