Geçenlerde, iş hayatındaki kadının en büyük düşmanının sanıldığı gibi erkekler değil kadınlar olduğunu yazmıştım. Ne yalan söyleyeyim bu yazıyı yazarken biraz çekinmiştim.
Ama beklediğim gibi olmadı, kadın okuyucularım yazdığım şeylere hak verdiklerini belirttiler. Bir tanesi telefonda bana şöyle söyledi: İş hayatında bir yerlere gelen kadına diğer kadınlar hep ‘kötü kadın’ gözüyle bakıyorlar. Oraya gelebilmek için erkeklerle yattığına inanıyorlar. Biraz güzelseniz ve başarınız ne kadar büyük olursa bu kanaat de o kadar güçlü oluyor.
Agnes Michaux’nun ‘Kadın Düşmanı Sözlük’ isimli kitabını (Telos Yayınları, Çeviren: Yiğit Bener) okuduktan sonra, telefondaki okuyucumun yine de yumuşak bir üslup kullandığını fark ettim.
Michaux, içinin muzırlığı yüzüne vurmuş genç bir kadın yazar. Aristofanes’ten Zola’ya kadar yüzlerce politikacı, bilim adamı, yazarın kadınlar aleyhine söyledikleri sözleri bir sözlük mantığı içinde tasnif etmiş.
Kitaba ve içerdiği enteresan sözlere ileride tekrar geri dönmek üzere sizlere bir seçme sözler dizisi sunuyorum. Dikkatinizi kadın karşıtı bu acımasız sözleri yine kadınların söylediğine çekmek istiyorum. Bu sözlerle ifade edilen hiçbir düşünceye katılmadığımı ayrıca belirtmeme gerek yok sanırım. Kim ne derse desin ben yine de kadınları seviyorum, onlarsız bir hayat düşünemiyorum.
“Coşkulu bir enerjiye sahip olma açısından olsun, kavrayabilme gücü açısından olsun, cesaret ya da akıl yürütme gücü açısından olsun, kadın erkekten daha aşağı bir konumdadır.”
Mme de Gasparin
“Kadın vampirdir, oluklu oyma kalemidir, yiyici ve içicidir; iştahla yuttuğu erkek cinsel organıyla beslenir.”
Simone de Beauvoir
“Tüm kadınlar bir ruh sahibi olmaktan dolayı mutlu olmasını bilemeyecek kadar aptaldır.” – Orleans Düşesi
“Elleriniz size ait değildir, memeleriniz de ve de özellikle bedeninizin dilediğimiz gibi kurcalayıp içine girebileceğimiz deliklerinin hiçbiri size ait değildir.” – Pauline Reage
“Erkekleri bir araya getirirseniz birbirlerini dinlerler, kadınları bir araya getirirseniz, birbirlerini gözetlerler.”
Mme de Maintenon
“Kadınlarda düşünceden bol ne var! Eksik olan, derinlemesine akıl yürütme yeteneğidir.” – Bernadette Jouvin
“Kadınlar ancak değerli dişilik niteliklerini yitirme pahasına birtakım entelektüel bilgiler elde edebilirler. Tüm gözlemciler akıllı kadınların erkeksi olmaya başladıklarını doğrulayacaktır. Bunun canlı bir örneği de benim: Felsefe diplomamı aldığımdan beri bacaklarımda kıllar çıkmaya başladı.”
Helene Deutsch
“Erkek olmadığım için mutluyum, çünkü öyle olsaydım bir kadınla evlenmek zorunda kalırdım.”
– Mme de Stael
