RADİKAL

Lösemiyle topyekûn savaş fırsatı

 Oktar Babuna’nın talihsizliği halkımızın içindeki yardımseverlik duygularının her şeye rağmen ölmediğini bir kez daha görmemizi sağladı.

Bütün bir ulus Babuna’nın yakınlarının bu hastalık karşısında duyduğu acıyı ve çaresizliği taa yüreğinde hissetti. Türkiye ölçeklerinde çok büyük sayılabilecek bir yardımı topladı, bununla da yetinmedi, kuyruklarda saatlerce beklemeyi göze alarak kan verdi.
Oktar Babuna için gösterdiğimiz bu fedakârlık kurtarılacak bir hayat karşısında az bile. Bir insanın hayatının ne kadar değerli olduğunu herkes ancak kendi yaşamıyla kıyaslayarak bulabilir.
Nitekim bu olayda da böyle oldu. Elinden küçük de olsa bir şey gelebilen herkes yardıma koştu, iyi yetişmiş bir insanın hayatının kurtarılması için çabaladı.
Ama Oktar Babuna bu hastalığa yakalanan ve bir umut ışığı bekleyen binlerce insanımızdan sadece biri.
Kişisel vicdanlarımızı bu yardımla rahatlatabiliriz ama toplumsal vicdanımızı bu yöntemle rahatlatamayız. Lösemiye yakalananlardan kaçı böyle bir yardım kampanyasını örgütleyebilecek çevreye ve bilgiye sahip? Onlar ne olacak? Onlar için kim kuyruğa girecek? Milyarlarca lirayı aşan tahlil ücretlerini kim karşılayacak?
Cevabı hiç de kolay olmayan sorular..
Oktar Babuna için 6 bine yakın insandan kan örneği alındı. Almanya’da faaliyet gösteren bir hayır kuruluşunun aracılığıyla bu örnekler tahlil edilecek ve elde edilen bilgi bilgisayarlarda birikecek: İleride bu vasıflarda iliğe ihtiyaç duyanlar için kullanılmak üzere.. Bu örneklerden Türkiye’deki çaresiz insanlardan kaç tanesi yararlanacak? İşte orası çok meçhul.
Oktar Babuna’nın durumu elbette acil. O nedenle bu tahlillerin yapılması için gerekli araç gerecin Türkiye’ye getirilmesini beklemek gerçekçi değildi. Ama bu durum bundan sonrası için bir örnek olmalı.
Türkiye’de de benzeri tahlillerin yapılabilmesini, elde edilen bilgilerin bir bilgi bankasında toplanıp tüm lösemililerin yararlanması için hazır tutulmasını sağlayacak bir organizasyona ihtiyaç var. Bu konuda yetişmiş sağlık personeli Türkiye’de var. Tek eksik bu personelin emrine verebileceğimiz araç gereç olmaması.
Babuna’nın talihsizliği bize bunu da öğretmiş olmalı.
Bu seferberlik havasının başka talihsiz insanlar için de bir umuda dönüşmesini ancak böyle sağlayabiliriz.