Koalisyon ortaklarının aralarına BBP’yi de alarak bir cephe oluşturma çabaları, Türkiye’yi nerede biteceği belli olmayan bir sürecin içine sokuyor.
Ortak paydaları çeşitli hırsızlık ve yolsuzlukların örtülmesi ve buna karşılık rejimin temel ilkelerinin değiştirilmesi olan bu üç partinin muhtemel bir erken seçimde girecekleri ittifak, Türkiye için telafisi çok zor sonuçlar yaratacak.
Bir yandan ahlaksızlık ve hırsızlık kurumsallaşırken diğer yandan laik ve demokratik hukuk devleti rafa kaldırılacak.
Kendilerinden olmayanlara karşı Refah Partisi ile BBP’nin nasıl bir tavır içinde olduklarını herkes gayet iyi görmüş olmalı.
Bu iki parti için demokrasi, kendi gerçek amaçlarına varabilmek için bir araçtan ibaret. Asıl istedikleri şeriatçı esaslara dayanan faşist bir rejim kurabilmek.
Tehlikenin boyutlarını görebilmek için, sadece kendi taraftarlarının bulunduğu ortamlarda bile böylesine saldırganlaşabilen Şevki Yılmaz ve Hasan Hüseyin Ceylan gibi tiplerin, bir de mutlak iktidara kavuştuklarında neler yapabileceklerini düşünmek yeterli.
Abdullah Çatlı gibi yedi kişinin katili bir uyuşturucu kaçakçısını bağrına basan Tansu Çiller’in, bir koluna Muhsin Yazıcıoğlu’nu diğer koluna Kahramanmaraş katliamı sanıklarını takarak çıktığı yoldan mutlaka döndürülmesi gerekiyor.
Koalisyon ortaklarının bir askeri darbe ihtimaline karşılık erken seçime sığınacakları zaten bekleniyordu.
Ancak seçim DYP açısından çeşitli güçlüklerle dolu. DYP mevcut yasadaki baraj oranları korunduğu takdirde Meclis dışı kalma tehlikesi ile karşı karşıya. Öte yandan barajın düşürülmesi, Tansu Çiller’in bir ittifaka girmek için can attığı BBP ve MHP’nin elindeki kartları güçlendirecek.
Normal şartlar altında barajı geçmesi son derece güç olan DYP’nin Refah ve BBP ile bir seçim ittifakına girmesi artık kaçınılmaz görünüyor.
Böyle bir tablo ile gidilecek erken seçimin, demokratik ve laik hukuk devletinden yana olanlar açısından bir felaketle sonuçlanacağını görmek için kâhin olmaya gerek yok.
O zaman yapılacak şey de kendiliğinden ortaya çıkıyor: Şeriatçı ittifaka karşı bir demokrasi cephesi. Demokratik güçlerin aralarındaki görüş ayrılıklarını muhafaza ederek bir seçim ittifakına da varabilecek işbirliği geliştirmeleri gerekiyor.
Önümüzdeki günlerin en acil gündem maddesi budur.
