Vergi rekortmenleri listesi açıklandı, şampiyonluk savunma sanayi şirketi Baykar’ın yönetim kurulu başkanı Selçuk Bayraktar’ın.
Kardeşi de aynı listede ikinci olmayı başarmış, tebrik ederim.
Bu yıl “vergi rekortmenleri listesinde” sadece 21 isim var.
79 kişi isminin saklanmasını istemiş, Gelir idaresi Başkanlığı da doğal olarak bu talebi yerine getirmiş.
Türkiye’nin en çok gelir vergisi ödeyen ilk 100 kişisinden birisi olacaksınız ve adınızın duyulmasını istemeyeceksiniz!
Bunu daha önce de sormuştum: Bir insan, böyle bir listede adının gizli kalmasını neden istesin? ( https://t24.com.tr/yazarlar/mehmet-y-yilmaz/korkudan-mi-utanctan-mi-saklaniyorlar,29608 )
Bu listeler eskiden merakla beklenir, insanlar listede yer alabilmek için adeta yarışırlardı.
Mesela Aydın Doğan’ın çalışma odasının en büyük duvarı vergi rekortmeni olduğu yılların beratları ile dolu.
Bir gurur tablosu olarak çerçeveletilip, duvara asılmışlar.
Daha önce de yazmıştım; 2019’da vefat eden bir iş adamı, hoşlanmadığı bir ismin bu listede kendi üstünde yer almaması için verdiği beyannameyi “hata yaptım” diye geri çekip, matrahını arttırarak yeniden vermişti.
Bu listede adının açıklanmasını istemeyenlerin sayısı her yıl düzenli olarak artıyor.
2009 yılında ilk 100 içinde adının açıklanmasını istemeyenler 20 kişiydi.
2010’da 22, 2011’de 27, 2012’de 35, 2013’te 33, 2014’te 37, 2015’te 51, 2016’da 54, 2017’de 53, 2018’de 57 kişi isimlerinin gizli kalmasını istemişti.
2021 yılına geldiğimizde sayı 67 kişiye çıkmıştı.
2022’de 76 kişi isminin açıklanmasını istememişti. 2023 yılının rekortmenlerinin 73’ü saklanmaya karar vermişti.
Bu yıl gizlenmek isteyenlerin sayısı 79!
AKP iktidardan gidene kadar 100’de 100’ü vurmak gibi bir hedef var sanki ama eski zenginler belli ki buna engel.
Listede isminin açıklanmasında sakınca görmeyen 21 kişinin ortak özelliği “bunlar bu parayı nereden kazanmışlar” sorusunun yersiz bir soru olması.
79 kişi de isminin açıklanmasını istemiyor ki bu soru sorulmasın!
Üç beş yıl öncesine kadar adı duyulmamış insanların ilk 100 içine girecek kadar zenginleşmesinin nedeni, “otokratik rejimlerdeki hayatın normal akışında” aranmalı.
Otokrasilerde ani zenginleşmelerin ve ani fakirleşmelerin kaçınılmaz olduğu bir iç düzen vardır çünkü.
Milyar dolarlık kamu ihalelerinin kapalı kapılar ardında, muktedirin keyfine göre dağıtıldığı düzenlerde böyle ani zenginleşmeler olur.
Devletin olanaklarıyla zenginleşenlerin herhangi bir nedenle gözden düşmeleri durumunda ani fakirleşme de kaçınılmazdır.
Son yıllarda yurtdışına yapılan sermaye transferlerindeki artışın nedeni böyle bir fakirleşme tehlikesine karşı kendine sigorta arayışıdır.
Çeşme akarken suyun bir miktarı dışarıya gönderilir ki bugün suyu akıtan yarın kestiğinde ya da verdiği suyun bir bölümünü kutsal amaçlar için istediğinde “tığteber şah – ı merdan” kalınmasın!
—————————–
İstanbul o kadar medeni bir şehir değil
İstanbul’da şehir içi ulaşımda yeni bir düzenleme yapılmasına karar verildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Pelin Alpkökin’in açıklamasına göre ana arterlerde “otobüs öncelikli şerit” uygulaması başlatılacak.
Projenin pilot uygulaması Vatan ve Fevzipaşa Caddeleri’de yapılacak.
Bu yolla toplu ulaşımın özendirilmesi, bisiklet ve yaya alanlarıyla da karbon salınımının azaltılması hedefleniyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni bu kararı nedeniyle kutlasam mı, karar veremedim.
Kutlamak istedim; medeni bir şehirde yapılması gerekeni yapmak istedikleri için.
Ama kutlayamıyorum çünkü İstanbul medeni insanların azınlıkta olduğu bir şehir.
“Otobüs özel yolu” kısa süre sonra kendilerini kurallarla bağlı hissetmeyen, başkalarının haklarına saygı duymayanlar için “özel şerit” olur.
Başkalarının haklarına saygılı insanlar, araçlarının içinde yolun açılmasını beklerlerken magandalar özel şeridin keyfini çıkarırlar.
Tıpkı bugün şehir içinden geçen otoyollardaki emniyet şeritlerinde olduğu gibi!
Bunların arasında öyleleri var ki zaten araçları “geçiş üstünlüğüne sahip” kılınmış.
Onlara ceza filan da yazılamıyor, çünkü “plakaları tanımlanmış”.
Ve maşallah “malum sürü” tanımına da uyuyorlar, sayıları o kadar çok ki emniyet şeridinde bile bazen trafik tıkanıyor!
Ne görevleri var ki böyle bir üstünlük elde etmişler diye sormayın, otokrasilerde işler böyle yürüyor.
Saray’da görevli birisinin yakınlarına böyle avantajlar sağlaması işten bile değil.
“Bu doğru olamaz” diye düşünecek bir resmi makam sahibi varsa, telefonla arasın isim isim söyleyeyim kendisine.
Bunların sayısının çokluğundan yararlan uyanık magandalar da aynı kılığa girip basarlar gaza.
“Trafik polisi bunları tespit edip ceza yazıyor” derseniz de Türkçedeki en kısa fıkrayı anlatmış olursunuz!
Özel şeritten gaza basıp gidenler duyarlarsa emin olun çok gülerler!
———————————-
