Dürüst olmak için önce şunu açıklamalıyım: Ben bu hükümete karşıyım. Bu hükümetin Türkiye’nin sorunlarını çözebilecek politikaları oluşturup, uygulayabileceğine inanmıyorum.
Ancak benim hükümete karşı olmamın nedeni bugün birçok kişinin düşündüğünün tersine hükümet ortağının Refah Partisi olması değildir.
Benim hükümete karşı oluşumun temel nedeni bu hükümetin kurulmasına yön veren temel saikleri ahlaka aykırı bulmamdır.
Bu hükümet Tansu Çiller’i ve Necmettin Erbakan’ı bazı Meclis araştırmalarından kurtarmak amacıyla kurulmuştur.
Hükümet ortaklarını aynı çatı altında toplayan etken, ortak politikalar uygulayarak Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretmek değil, Meclis araştırmalarının sağlıklı bir ortamda yapılmasını engellemektir.
Bu amaca ulaşıldığına; Tansu Çiller malvarlığı, Tofaş, Tedaş gibi soruşturmalardan kurtulduğuna, Refah Partisi de Mercümek soruşturmasından paçayı sıyırdığına göre hükümetin kurulmasının ve yürütülmesinin temel sebebi de ortadan kalkmış bulunuyor.
Bundan sonra hükümetin devamını sağlayacak tek faktör iki partinin de devlet içinde kadrolaşmasının sürdürülmesinden ibaret olacaktır. Birçok alanda bu da tamamlandığına göre hükümet doğal ömrünü bitirmiş görünmektedir.
Zaten hükümetin bir türlü iktidar olamamasının nedeni de budur: Hükümet kurulduğunun ilk gününden itibaren toplum vicdanında yaralıdır ve böyle bir hükümetle iktidar olabilmek de mümkün değildir.
Ay sonundaki Milli Güvenlik Kurulu toplantısına gelmeden hükümeti oluşturan koalisyonun dağılması da sürpriz olmamalıdır.
Bundan sonra hükümetin ömrünü belirleyecek olan şey sadece günlük politik manevralardan tarafların beklediği faydayla sınırlıdır.
Artık politika yeni bir hükümetin kurulması hesapları üzerinde yapılacak.
Toplumun büyük bölümüne hâkim olan eğilim yeni hükümetin kuruluşunda Refah Partisi’nin dışlanmasına yönelik.
Refah Partisi içindeki bir kesimin de isteğinin toplumun” Refah karşıtı kesimlerinin beklentisiyle çakıştığını düşünüyorum.
Bu kesim Refah Partisi’nin düzen dışına itilmesinden büyük politik yararlar bekliyor. Böylece gelecek seçimlerde Refah’ın tek başına iktidarına olanak sağlayacak sert bir muhalefetin uygulanabileceğini hesaplıyor. Toplumun inananlar-inanmayanlar olarak ikiye bölünmesinin yaratacağı çatışmanın Refah tabanını birleştirip, bütünleştireceğinden medet umuyor. İktidarda geçirdiği süre içinde kendi tabanında da yıpranan Refah’ın yaralarını böylece sarabileceğini hesaplıyor.
Demokrasimizin geleceği için son derece tehlikeli sonuçlar doğuracağına inandığım bu hesabın bozulması gerekiyor.
Refah Partisi’ni tamamen dışlayan, o partiye verilmiş oyları yok sayan çözümlerin yaratacağı tehlikeler iyice hesaplanmadan yapılabilecek girişimlerin ileride başımıza çok daha büyük sorunlar açabileceğini hiç unutmamamız gerekiyor.
