Doğal sonuç
Kadıköy’de tipik bir lig maçı seyrettik. Puan hesabı yapılan, kontrollü oynanan bir futbol… Böyle olunca izleyenler için oyun da haliyle sıkıcı oluyor. Fenerbahçe klasik dizilişini oynadı ama Kemal’i ilk kez sol bekte izledik.
Başlangıçta bana bir fantezi gibi geldi. Ancak rakip Konyaspor gibi yumuşak bir takım olunca hiç de sırıtmadı. Kemal’in önünde oynayan Tuncay’ın ilk 45 dakika boyunca nerede oynayacağını şaşırmasının sonucunu Mahmut Hanefi değişikliğiyle gördük.
Bu değişiklikle Kemal orta sahadaki gerçek yerini buldu ve Fenerbahçe’nin galibiyetinde önemli bir rol oynadı. Bir de Mehmet Yozgatlı’yı saymak lazım. İkinci yarıda beşinci golle sonuçlanan müthiş deparı Fenerbahçe’nin sıkıntıya girebileceği bir oyunu bitirdi. Nobre, Fenerbahçe’de eski yıllarda çok gördüğümüz ama son 10 yıldır hasret kaldığımız santrfor tipi olduğunu dünkü performansıyla bir kez daha gösterdi. Kemal’in ve Mehmet Yozgatlı’nın ortalarına vurduğu kafa şutları Türkiye Ligleri’nde pek alışkın olmadığımız vuruşlardı. Hooijdonk’un maç kurtarıcı kimliği dün bir kez daha ortaya çıktı. Bu kez gol kurtarmadı ama her hamlesiyle karşısında oynayan Konyasporlu defans oyuncularını rahatsız etti. Maçın bir bölümünde dikkatimi çeken şey Nobre’nin ve Hooijdonk’un birer defans oyuncusuymuş gibi adam markajı yapmalarıydı. Bu hücum presiyle kazanılan topların gol olmaması ise haliyle bir şanssızlıktı.
Cem Papila, Beşiktaş-Samsunspor maçından sonra üzerinde yaratılan baskıyı bu kolay maçla atlatmış oldu. Bir – iki kararı yanlıştı. Kemal’e gösterdiği sarı kartta da karar aslında Fenerbahçe lehine olmalıydı ama bunlar sonucu değiştirmedi. Türkiye Ligleri’ndeki hakemlerin kafalarından her türlü korkuyu atıp, sadece gördüklerini çalma alışkanlığı kazanmaları, Türkiye’de futbolun gelişmesine hizmet eder. Dünkü maç için söylenecek çok birşey yok. Doğal olan bu sonuçtu ve o gerçekleşti.