Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Gözü açık öpüşen kadına güvenme!

Öpüşmek son derece özel bir sevgi gösterimidir. Duyguları dudaktan kalbe aktarmanın bir yoludur. İnsan herkesle öpüşemez. Peki karşımızda bir yandan sevgilisini öperken diğer yandan gözünün ucuyla kameraya bakan bir kadın varsa?..

Fotoğrafı cuma günü Onur Baştürk’ün Kelebek’teki köşesinde gördüm. İki oyuncu sevgili, öpüşürken çektikleri fotoğraflarını Instagram hesaplarına koymuşlar, Onur da çok beğenmiş ve köşesine aktarmış. Bu Instagram paylaşımını ben de oradan aktardım.
Fotoğraf ile ilgili sohbetimize girişmeden önce şunu söylemeliyim ki yazacağım şeylerin bu iki genç ve güzel insanla alakası yok. Kırılmalarını, alınmalarını, üzülmelerini istemem.
Ama madem fotoğrafı sosyal medyada paylaşarak alenileştirmişler, üzerine bir iki laf etmemi mazur görürler diye ümit ediyorum.
Gözü açık öpüşen kadına güvenme
Berrak Tüzünataç’la Birkan Sokullu’nun öpüşme fotoğraflarına (solda) bakınca onları da hatırladım: ‘Dolce Vita’da Marcello Mastroianni’yle öpüşen Anita Ekberg’in (en üstte) hafif aralık, ‘Eyes Wide Shut’ta Tom Cruise’la öpüşen Nicole Kidman’ın (sağda) hiç kapamadığı gözleri…

Birbirini seven iki insanı görüyoruz fotoğraflarda. Aşkın varlığını bir kez daha duyumsuyoruz.
Toplumsal yaşantımızı yüzlerce yıl geriye götürmek isteyenlerin sayılarının hiç de az olmadığı bir ortamda, bu fotoğraf umutlarımızı da taze tutmamızı sağlıyor.
Bu yönüyle içimize neşe de veriyor; tıpkı yeni doğmuş bir kuzuyu sevmek ya da bir bebeğin yumuk ayaklarını mıncıklamak gibi bir neşe duygusu.
Ama durun bir dakika!
Fotoğraflardan birinde ‘faul’ var!
Kız, bir yandan sevgilisini öperken diğer yandan gözünün ucuyla da kameraya bakıyor.
Bir film sahnesi çekiyor olsam, monitörde bu sahneyi gördüğüm anda “Kestik” diye bağırırdım mutlaka ama yazı yazıyorum, zaten fotoğraf da çoktan çekilmiş durumda.
Bu bakış biraz da sahtekâr futbolcuları çağrıştırıyor bana.
Kendini ceza sahasında yere atarken yan gözle de hakeme “Yutturdum mu acaba” diye bakan bir futbolcu çağrışımı.
Erkek bazen gözünü açar çünkü…
“Öpüşürken gözlerini kapamayan bir kadına güvenme!”
H. Jackson Brown Jr.’ın ‘Hayata Dair Büyük El Kitabı’nın 880’inci öğüdü böyle diyor. Brown, üniversiteye yeni başlayan oğluna, ilerdeki yaşamı için bir ‘yol haritası’ vermek amacıyla yazmış bu öğütleri.
Sebebini bilemiyorum tabii. H. Jackson Brown Jr. Bey’in başına bu nedenle neler gelmiş olmalı ki oğluna bıraktığı öğütler kitabındaki bin beş yüz küsur öğüt içinde bu da kendisine bir yer bulabilmiş.
Öpüşürken bir yandan da gözleriyle etrafı kolaçan eden kadın fikri pek hoş değil.
Gerçi bunu yapan erkek de olsa aynı şey diyeceğim ama erkekler bazen gözlerini açarlar ki kimi öptüklerini iyice içlerine sindirebilsinler!
¡ ¡ ¡
Fellini’nin muazzam filmi ‘Dolce Vita’da, Marcello Mastroianni ile Anita Ekberg öpüşürlerken, Ekberg’in gözleri hafif aralıktı.
Filmi daha üniversite öğrencisi iken Ankara’da bir özel gösterimde seyrettiğimde dikkatimi çekmişti ama bunun Fellini açısından özel bir vurgu olduğunu da zannetmiyorum.
Stanley Kubrick’in ‘Eyes Wide Shut’ında ise buna özel bir vurgu yapılmıştı.
Tom Cruise ve Nicole Kidman’ın filmin hemen başındaki ‘yakınlaşmalarında’, Kidman gözlerini hiç kapamamıştı. Gözlerini kapamadığı gibi, sevişmenin sürdüğü anlar boyunca aynada kendisini uzun uzun seyretmeyi de ihmal etmemişti.
Kadının kendini saklama içgüdüsü
Kubrick’in filmindeki kadınlar cinsel güç mücadelesinde kendi yenilgilerini doğallıkla karşılıyorlar ancak tavırlarıyla bu boyun eğişin bir ‘toplumsal rol gereği’ olduğunun da altını çiziyorlar.
Burada iki ruhun birbiri içinde erimesinden söz edilemiyor, film bir aşk öyküsünü anlatmıyor çünkü. Kayıtsızlıkları, aynı zamanda karşılarındaki erkeği ‘hiçlemeye’ varıyor.
Gasset, erkeklerle kıyaslandıklarında kadınların daha çok kendileri için yaşadıklarını söylüyordu. Bunun iki zıt içgüdüden kaynaklandığına inanıyor ve şöyle yazıyordu: “Çok sayıda erkeğin iç yaşamları, sözcüklerin ötesine taşmaz, iç duyguları da yalnızca sözel bir varoluşla sınırlı kalır. Oysa kadında bir kendini saklama ve gizleme içgüdüsü vardır. Kadın ruhu, sanki sırtını dış dünyaya dönmüş gibi içteki tutkulu mayalanmayı saklayarak yaşar. Alçakgönüllü davranışlar, bu iç saklama tutumunun sadece simgesel biçimidir.”
Öpüşürken gözlerini kapıyor olmalarının nedeni bu ‘saklanma’ duygusu mu acaba?
¡ ¡ ¡
‘Kazablanka’ filminin unutulmaz şarkısı ‘As Time Goes By’da şöyle bir bölüm var:
“Bunu mutlaka hatırlamalısın / Bir öpücük sadece bir öpücüktür; iç çekiş, iç çekiştir / Temel şeyler sürer gider / Zaman geçip giderken.”
Geçen yüzyılın belki de en önemli aşk filmine yakışmayan bir yanlış tespit bu.
Hayır, bir öpücük, sadece bir öpücük değildir; ona yüklediğimiz anlamın da bir önemi ve değeri var.
Nitekim Frank Sinatra, aynı şarkıyı yorumlarken sözlerde küçük bir oynama yapmış:
“Bunu mutlaka hatırlamalısın/ Bir öpücük hâlâ bir öpücüktür” diye.
¡ ¡ ¡
Şurası bir gerçek ki öpüşmek, son derece özel bir sevgi gösterimidir. İnsan herkesle öpüşemez.
Duyguları, dudaktan kalbe aktarmanın bir yoludur.
Dünyanın en eski mesleğini yapan kadınların, işlerini yaparken öpüşmeyi reddetmelerinin nedenini düşündünüz mü?