MİLLİYET

Bu ne perhiz, Bu ne YÖK Kanunu!

  Milli Eğitim Bakanlığı, meslek liseleri mezunlarına, istedikleri tüm üniversitelere girme olanağını tanıyan tasarıyı TBMM’ye gönderdi.

Üniversitelerin ve toplumun önemli bir kesiminin tepkisini çeken YÖK Kanunu’ndaki düzenleme, böylece parça parça yapılmaya çalışılıyor.
YÖK Kanunu’nun bir bölümünü değiştiren tasarının ardındaki asıl amacın, ağırlıklı olarak imam hatip lisesi mezunlarının şikâyetlerini gidermek olduğu bir sır değil.
Milli Eğitim Bakanı, her ne kadar, bu değişikliğin tüm meslek okulları mezunlarını kapsayacağını söylüyor olsa da gerçek amaç imam hatip liselerine kaybettikleri itibarlarını yeniden kazandırmaktır.

Rövanşı alma çabası
8 yıllık zorunlu temel eğitim kanunu ile kendi gerçek işlevlerine döndürülen imam hatip liselerinin böylece bir alternatif eğitim kurumu olarak eğitim sistemimizin içinde yer almalarının yolu da yeniden açılıyor.
Bu, eski Refah Partisi zihniyetinin, 28 Şubat’tan “rövanşı alma çabası”dır.
İmam hatip liselerinin eğitim sistemimizin içinde yer almasına elbette karşı değilim.
Bu okulların görevi, bir meslek lisesi olarak, eğitimli din görevlilerinin yetiştirilmelerini sağlamaktı.

Birer ‘arka bahçe’
Yıllar içinde vatandaşın dini duygularını oy amacıyla istismar etmekte sakınca görmeyen tüm geçmiş iktidarların elinde bu liseler, normal lise eğitiminin bir alternatifi haline getirildiler.
İslamı, siyasi faaliyetlerinin merkezine koyan partiler tarafından da bir “arka bahçe” olarak görüldüler.
Bu zihniyetin hâlâ iş başında olduğu ve ezberlediği eski yöntemlerden de kolay kolay vazgeçmeyeceği görülüyor.
Meslek liseleri mezunlarının, üniversiteye giriş sırasında normal lise mezunları ile aynı olanaklara sahip olmalarının yaratabileceği bir tek sonuç var: Mesleki eğitimin işlevini yitirmesi…

Eşitsizlik yaratan eşitlik
Meslek liseleri mezunları elbette istedikleri takdirde üniversite eğitimi de alabilmeliler. Nitekim, mevcut yasal düzenlemeler ve yönetmelikler bunu kolaylaştırıcı unsurları da içinde barındırıyordu.
Meslek lisesinden mezun bir öğrencinin eğitimini gördüğü meslek dalındaki yüksekokullara girebilmesi kolaylaştırılmıştı.
Gördükleri mesleki eğitimin dışında bir üniversiteye girmek isteyenlerin yapacakları tek şey ise daha çok çalışmak ve bunu gerçekten hak etmiş olmaktı.
Şimdi meslek lisesi mezunları ile normal lise mezunlarının eşit şartlara tabi olmaları, normal liselerde daha ağır bir eğitim gören öğrenciler aleyhine yapılmış bir düzenlemedir.

Samimiyetsizlik göstergesi
Hükümetin yasa tasarısı, eskiden YÖK’e ait olan bazı yetkileri Milli Eğitim Bakanlığı’na devrederek, üniversitenin siyasi etki altına alınmasına yönelik bir ilk adımı da atıyor.
Bu tasarı yasalaştığı takdirde bunun Cumhurbaşkanı tarafından veto edilme olasılığı çok yüksek.
Bu gerçek bilindiği halde böyle bir düzenlemede ısrar edilmesi, hükümetin YÖK Kanunu’nun değiştirilmesi konusundaki tartışmalarda hiç samimi olmadığını da ortaya koyuyor.
Hani YÖK Kanunu’ndaki değişiklikler üniversitenin görüşü alınarak ve geniş bir uzlaşma ortamı yaratılarak gerçekleştirilecekti?