Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) bir basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle: “Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından devralınan alacakların takip ve tahsilinde Bankalar Kanunu’nun ilgili hükümleri, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Usulü Hakkında Kanun ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunu hükümleri uygulanmaktadır. Söz konusu kanunlar uyarınca açılmış olan davalar ve takipler devam etmektedir.
Konuya ilişkin gelişmeler hakkında “ticari sır” niteliği dışında olmak kaydıyla kamuoyuna düzenli olarak açıklamalar yapılmaktadır. Bu bilgilendirmede yapılan işlemlerin daha sağlıklı yürütülmesi amacıyla işlemler sonuçlandırıldıktan sonra kamuoyuna açıklanmaktadır. TMSF faaliyetleri çerçevesinde yapılan uygulamalarda öncelikli hedefimiz kamu alacaklarının ekonominin içinde bulunduğu durum da dikkate alınarak mümkün olan en yüksek değeriyle ve en hızlı şekilde tahsil edilmesidir. Bu itibarla, yapılan haber ve yorumlarda BDDK’nın bu yaklaşımı dikkate alınarak yanlış anlamalara izin vermeyecek bir anlayışın ve titizliğin gösterilmesi gerekmektedir.”
Bu açıklama neyi açıklıyor?
Şimdi bu açıklama neyi açıklıyor diye sorabilirsiniz.. Ben de dün sabahtan itibaren tekrar tekrar okuyarak neyin açıklandığını anlamaya çalıştım. Vardığım sonuç şu: BDDK iddialarla ilgili hiçbir açıklama yapmıyor. Bundan sonra da yapmayacak.. Çünkü yapılan işlemin bir “ticari sır” olduğunu düşünüyor. Ve işlemlerini sonuçlandırdıktan sonra kamuoyuna açıklıyor..
Her şeyden önce benim istediğim açıklama “ticari sıröları kapsamıyor. Elimde TMSF’nin atv ve Sabah’ın isim haklarını Turgay Ciner’e ait iki şirkete kiraladığına ilişkin bir karar var. Aylık 200 bin dolar kira bedeli öngören, Ciner’e ait iki şirketin hisselerini rehine alan bir karar.. Benim sorduğum soru bu kararın hangi süreçten geçerek alındığına ilişkin..
Ben diyorum ki kamu ihale ve işlemleri şeffaf olsun.. TMSF bir alacağını tahsil amacıyla bir ticari işlem yapacaksa, bunu kamuoyuna duyursun.. O şirketleri almak isteyen herkesin serbestçe katılacağı, ödeme şartları herkesçe bilinen şeffaf bir ihale yapılsın. İstiyorsa yine Turgay Ciner alsın, ama bu işlem açık ve şeffaf olsun, kafalarda şüphe uyandırmasın..
Hafızaları bir tazeleyelim
Dünkü Sabah Gazetesi’nde Dinç Bilgin ve Turgay Ciner imzalı bir açıklama daha yayımlandı.
Milliyet’in kiralama işlemi ile ilgili haberinin doğru olmadığını belirten açıklamada Sabah ve atv üzerinde BDDK tarafından konulmuş bir tedbir kararı olmadığı da bildirildi.
Bilgin ve Ciner’in hafızalarını tazelemek için yazıyorum:
Etibank’ın içinin boşaltılmasının ardından bankaya el konuldu. TMSF bu nedenle banka ortakları olan Bilgin Holding, Medya Holding, Sabah Holding ve Bilgin Ailesi’nin varlıklarına tedbir kararı aldı. Daha sonra 6183 sayılı kanun uyarınca Bilgin Grubu bir ödeme planı sundu. Ödeme planında teminat olarak Sabah ve atv’nin isim haklarının yanı sıra bazı gayrimenkuller ve bazı şirketlerin kefaletleri de gösterildi.
Dinç Bilgin ödeme planındaki Aralık 2001 ve Şubat 2002 taksitlerini ödeyemedi.
Süre 24 Ekim’de doluyor
BDDK, 24 Eylül 2002’de ödenmeyen taksitlerin faizleriyle birlikte ödenmesini (70 trilyon lira) ve çeşitli ipotekler nedeniyle tamamlanamayan teminatların da tamamlanmasını istedi. BDDK’nın tanıdığı süre 24 Ekim 2002’de doluyor.
6183 sayılı yasa uyarınca bunlar süresi içinde tamamlanmadığı takdirde kamu alacağı “zor alımla” tahsil edilecek. Sabah ve atv’nin isim hakları da buna dahil..
Tezimi tekrarlıyorum: Sabah, atv ya da herhangi bir kamu alacağının tahsili için satışa çıkarılacak herhangi bir “varlıköla ilgili işlemler şeffaf olsun. Kimse mal kaçıramasın. Kamu alacağı eksiksiz olarak tahsil edilebilsin, hiçbir kimseye serbest rekabet şartlarını bozacak avantajlar yaratılmasın..
Ben şahsen Sabah ve atv ihalelerine girmek için teminat bulabilmek amacıyla çalışmalara başlamış bulunuyorum..
