Irak’ta olup bitenleri, normal bir insanın içine sindirmesinin çok da kolay olmadığını düşünüyorum. Normal dediysem lafın gelişi, böyle düşünmeyenlerin anormal olduğunu da iddia ediyor değilim elbette..
“Normal” derken sadece Amerikalı ya da Arap milliyetçisi-Saddamcı olmayan, kendisini bu iki düşmandan biri yanında taraf olarak görmeyen herhangi bir insanı kastediyorum.
Eğer kendinizi taraflardan biri olarak görmüyorsanız, olağanüstü bir güçteki dev ile boğuşmaya çalışan zayıf cüce arasındaki savaşın bittiğine şükretmeniz gerekiyor.
Her yerde olabilirdi
Irak halkını “ne biçim adamlarmış bunlar, savaşmadan teslim oldular” diye suçlamak işin en kolayı..
Bense tam tersini düşünüyorum. İyi ki hiç savaşmaya kalkışmadan teslim oldular ve kendilerini göz göre göre bir ölüme atmadılar, bir tür intiharı seçmediler..
Bunu bir halkın ortak aklı olarak görüyorum.
Bu tabloya bakarak ırkçı, küçültücü yorumlar yapmanın, bizi çok yanlış yerlere götürebileceğini düşünüyorum.
Bağdat ya da öteki kentlerin sokaklarındaki yağma hareketlerine bakıp, bundan yine ırkçı sonuçlar çıkarmanın da doğru olmadığına inanıyorum.
Kitle psikolojisi diye bir şey olduğunu, bu yağmanın bir benzerinin çok kolaylıkla dünyanın en medeni olarak görülen kentlerinde bile tekrarlanabileceğini biliyorum.
Yenilen halk değil
Şunu başta galipler olmak üzere herkesin her zaman aklında tutması gerekiyor: Yenilen, savaşta teslim olan Irak ve Irak halkı değil, Saddam ve adamlarıdır.
Halk, Saddam’ı savunmaya değer görmediği için böyle davrandı.
Nitekim kendisini Kut kentinin belediye başkanı ilan eden Şeyh Sait Abbas’ı “indirmeye” giden Amerikalı askerler, bunu yapmak için belediye binasına bile giremediler. Binanın çevresinde toplanan halk buna izin vermedi.
Elbette, silahsız insanların silahlı bir güce böyle bir direnç göstermesi biraz da Amerikalılar’ın “halkla çatışma istememesinden” de kaynaklanmış olmalı.
Ama hangi nedenden güç alırsa alsın bunun gerçekleşmiş olması bile önemli bir işarettir diye düşünüyorum.
Irak’ta tamamen kuklalardan oluşacak bir rejim kurmak isteyenlerin kulaklarına küpe olması gereken bir işaret.
Kukla gibi…
Kim ne derse desin, nasıl bir bileşim içinde oluşursa oluşsun yeni Irak hükümetinin, Amerika’nın kuklası olarak görüleceği, işbirlikçi olarak aşağılanacağı da kesin bir gerçek olarak bugünden görülebiliyor..
En büyük sorun şu: Irak’ta güçlü bir muhalefet hiçbir zaman olamadı, çünkü Saddam bütün muhalefet hareketlerini acımasızca bastırıyordu.
Irak muhalefeti kaçınılmaz olarak yurtdışında kendine bir yaşam alanı bulabildi ve şimdi Amerikan-İngiliz himayesinde geri dönüyor.
Bugünlerde bastırılmış gibi görünen Arap milliyetçiliğinin bunu kabullenmekte çok zorlanacağını düşünüyorum.
Irak’ta her şeyin bittiğini, şimdi sıranın Suriye gibi başka ülkelere geldiğini düşünenler bence fena halde yanılıyorlar.
Irak’ta asıl iş şimdi başlıyor.