Dün, Kadıköy’e gelen taraftarların çoğu çelişkili duygular içerisindeydi. Bir yandan şampiyonluğa giden Gençlerbirliği’nin puan almasını istiyorlardı, bir yandan da ezeli sevgilileri Fenerbahçe’nin galip gelmesini.

Maçtan önce Ersun Yanal’a yapılan olağanüstü sevgi gösterisine, Kadıköy’de hiçbir rakip takımın teknik direktörü mazhar olmamıştı. Dünkü maçın en ilginç yönlerinden birisi budu.

Daha da ilginç olanı, Fenerbahçe’nin ağır sahada olağanüstü bir mücadele sergilemesiydi. Fenerbahçe, bundan önceki maçlarını da böyle bir mücadele ile oynayabilseydi, bugün ligin tablosu çok daha değişik olacaktı. Kanarya, ligin ilk yarsında Gençlerbirliği ile dişe diş oynayabilen tek takımdı. Ligin ikinci yarsında da maç gerçek bir mücadeleye sahne oldu.

Fenerbahçe’de daha önce hiç adını duymadığım Fahri’nin oyuna girmesi benim için gerçek bir sürpriz oldu. Bence bu, sezon bütün hesapları rafa kaldırmış Fenerbahçe için yapılması gereken doğru şeyin bu olduğunu da gösteren bir örnekti.

Madem ki lig Fenerbahçe için bitti, Sarı-Lacivertliler’in artık gelecek sezonun takımını kurması lazım. Önümüzdeki maçlar, Fenerbahçe’nin altyapısındaki yeteneklerin denenmesi ve kendilerini gösterebilmeleri için bir fırsat olarak görülmeli.

Dünkü maçın tek önemi, Fenerbahçe’nin genç bir kadroyla da ligin en güçlü takımıyla başa baş mücadele edebileceğini ortaya koymasıydı.