MİLLİYET

Kırgız isyanı "domino etkisi" yaratır mı?

 Kırgızistan Devlet Başkanı Askar Akayev, ülkedeki isyanın yayılmasının ardından yapması beklenen konuşmasında bu durumdaki tüm liderlerin yaptığını yaptı: Muhalefet, yabancı finansmanıyla darbe yapmak istiyor!

Bu çok normal.
Şöyle demesini zaten kim bekliyordu ki: Artık devlet başkanlığını bırakıyorum. Bağımsızlığımızı kazandığımız 1992 yılından beri kurduğumuz düzeni devam ettirebilmek için oğlumu ya da kızımı devlet başkanlığına seçtirmem gerekiyor.
Bu ülkede son 13 yıl içinde herkes fakirleşirken ailem ve iktidarı paylaştığım kişiler zengin oldu. Bunu korumamız gerekiyor. Şimdi isyan çıkarıp bu düzeni değiştirmeye kimin hakkı var?

Rusya mesajı aldı
Kırgızistan lideri muhalefetin isyanıyla ilgili olarak “dış güçleri” suçlarken, bir yandan da Rusya’ya göz kırpıyor.
“Beni yalnız bırakırsanız burada Amerika işleri ele alacak, etkinlik alanınız daralacak, haberiniz olsun” demek istiyor.
Nitekim mesaj, Rusya’da doğru algılanıyor. Rusya Dışişleri, gösterileri “yasadışı” diye nitelerken; Rusya Parlamentosu, Kremlin’e “Kırgızistan’ın iç işlerine müdahale zamanı geldi” çağrısı yapıyor.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Orta Asya’da bağımsızlıklarına kavuşan eski Sovyet cumhuriyetlerinin hiçbirinde “demokrasi” yok.

Özgürlük karnesi
Freedom House isimli bir sivil toplum kuruluşunun geçenlerde yayımlanan 2005 yılı özgürlükler raporu, bu acı gerçeği bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
Freedom House, ülkeleri “politik haklar” ve “sivil özgürlükler” açısından değerlendiriyor. Her 2 kategoride 1 ile 7 arasında değişen puanlar veriliyor.
1 – 2,5 puan özgür, 3 – 5 puan kısmen özgür, 5,5 – 7 puan ise özgür değil anlamına geliyor.
Orta Asya cumhuriyetlerinin puanları şöyle.. İlk puan “politik haklar”, ikinci puan “sivil özgürlükler”le ilgili:
Kırgızistan: 6-5/Özgür değil.
Kazakistan: 6-5/Özgür değil.
Tacikistan: 6-5/Özgür değil.
Türkmenistan: 7-7/Özgür değil.
Özbekistan: 7-6/Özgür değil.

Önemli adımlar
Eski Sovyet cumhuriyetlerinden Gürcistan ve Ukrayna’da benzeri bir halk isyanı ile desteklenen muhalefet hareketleri başarılı oldu.
Bu ülkeler, daha gelişmiş bir demokrasi yolunda şimdi önemli adımlar atıyorlar.
Ukrayna’nın yakın bir gelecekte Avrupa Birliği’ne üyelik için başvurması kimse için sürpriz olmayacak.
Şimdi benzer bir eğilim Orta Asya’da ortaya çıkıyor.
Unutmamak gerekiyor ki, bu ülkelerin halkları, Arap coğrafyasından farklı olarak eğitim düzeyleri yüksek, dünyadaki gelişmeleri izleyebilecek bilgiye sahip halklar.
Kırgızistan’da başlayan isyan, amacına ulaşır ve Kırgız ülkesi de Ukrayna ve Gürcistan gibi bir iktidar değişikliğine tanık olursa, bunun yaratacağı domino etkisi komşu cumhuriyetlerde de görülecektir.

Türklerin yatırımı çok
Birbirleriyle benzer sistemlerle yönetilen, aynı şekilde devletin zirvelerine ulaşmış yolsuzluklar ve fakirlikle malul bu ülkelerin halklarının Kırgız örneğini takip etmeleri kimse için sürpriz olmamalı.
Ancak unutmamak gerekiyor ki, birçok Türk şirketinin ve girişimcinin bölgede önemli yatırımları var.
Birçok Türk girişimcinin gizli ya da açık iş ortağının bu ülkelerde hüküm süren diktatörler ve onların yakın çevreleri olduğu da bilinen bir gerçek.
Böyle bir tabloda, Kırgızistan isyanıyla ilgilenenlerin bir avuç gazeteciden ibaret olması ise sanırım sadece Türkiye’ye özgü bir durum olmalı.