Meclis uyanmaya başlıyor mu?
Siyasi Partiler Kanunu’nda ve Seçim Kanunu’nda yapılması istenen değişikliklerle ilgili teklif, 23 milletvekili tarafından imzalanarak TBMM Başkanlığı’na verildi.
Hazırlanan kanun teklifi yedi ana başlıkta değişiklik öngörüyor.
Parti üye kayıtlarının ilçe seçim kurullarında bilgisayar ortamında denetlenmesi, hâkim teminatı altına alınması, görevden alınacak yerel parti organlarının yerine 45 gün içinde yeni seçim yapılması zorunluluğunun getirilmesi gibi değişiklikler, parti içi demokrasinin işler hale getirilmesi bakımından önem taşıyor.
Parti üyelerinin tümünün katılacağı ön seçimle bölgedeki milletvekili sayısının iki katı kadar aday saptanması ve sıralamanın bu adaylar arasında tercih sistemiyle saptanması da aynı şekilde seçmen tercihlerinin ortaya konulması bakımından yararlı olacak.
Önemli bir adım
Parti içi demokrasi kanallarını tıkayan merkez yoklaması ile aday belirleme uygulamasının toplam milletvekili sayısının yüzde beşi ile sınırlandırılması önerisi de bugünkü Meclis yapımızdan kaynaklanan sorunları giderme yönünde önemli bir adım olacak.
Kanun teklifi seçim çevrelerinin daraltılarak en çok altı milletvekilinden oluşacak seçim bölgelerinin oluşturulmasını da öngörüyor ki, bu da seçmenlerin milletvekillerini daha yakından tanıma ve denetleme olanaklarını artıracak bir uygulama.
Teklif, siyasetteki parçalanmayı önleme amacına yönelik olarak açık ittifaklar kurulabilmesine olanak sağlıyor.
Parti genel başkanlarının en fazla üç dönem üst üste genel başkan seçilmelerine olanak sağlayan değişiklik teklifi parti harcamalarında, hazine yardımlarının kullanılmasında ve bağışlarda şeffaflığı sağlayacak denetim mekanizmaları da öngörüyor.
İktidara dizgin
Bu teklifin temel amacı halkın siyasete katılımını artırmak, parti içi demokrasi mekanizmalarının işleyişini kolaylaştırmak.
Ve eğer bu gerçekleşebilirse parti genel başkanlarının seçimine getirilecek kısıtlamanın da gereksizleşeceğini düşünüyorum.
Yargı teminatı altına alınmış üyelik düzeni ve feshedilen parti teşkilatlarının yerine 45 gün içinde seçim yapılmasının zorunlu kılınması, merkez yoklamasının da sınırlandırılması uygulaması ile birleşince parti genel başkanlarının parti içi iktidarlarında önemli bir sınırlama anlamına geliyor.
Bu durumda başarısız bir liderin zaten üç dönem partinin başında kalması imkânsızlaşmış olacak.
Duyarlılık göstergesi
Türkiye’de lider esasına dayalı siyaset yapma geleneğinin değiştirilmesi yolunda ilk ciddi adım olarak nitelenebilecek bu teklifin yasalaşma şansının ne kadar olduğunu bugünden kestirme olanağımız yok.
Ancak sadece bu teklifin verilmesinin bile, kamuoyunda siyaset düzenimize karşı yükselen tepkiye en azından TBMM’nin belirli bir kesiminin duyarsız kalmadığını göstermesi bakımından önemli olduğunu düşünüyorum.
Kamuoyunun bu konudaki talepleri arttıkça TBMM’nin de kendisini bir şeyler yapmak zorunda hissedeceğine kuşku yok.
Sivil toplum kuruluşlarının ve hatta tek tek bireylerin bu konudaki taleplerini mümkün olan her yolla duyurmaya devam etmeleri, TBMM’deki duyarlılığı daha da artıracaktır.