MİLLİYET

Polisin yapması gereken belli

 Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen bir gösteriye polisin cop ve biber gazıyla müdahalesini eleştirenlere verdiği yanıtta şöyle diyor:

“Kimse kanunsuzluğa sahip çıkmasın. Kanunsuzlukla müdahale eden polise tu kaka denmesine izin vermeyiz.”
Cemil Çiçek’in konuşmasının detaylarını bugünkü Milliyet’te okuyacaksınız.
Okuyunca göreceksiniz ki Cemil Çiçek, (belki de iş yoğunluğundan eleştirileri dikkatle okuma olanağı bulamadığından) belli ki neyin eleştirildiğini iyi anlayamamış.
Eleştirilen şey, polisin ülkedeki kanunsuzluklara müdahalesi ve müdahale yetkisi değil.

Sorun şu ki..
Eleştirilen şey şu:
1 – Şiddete yönelmeden gösteri yapan insanlar üzerinde aşırı güç kullanımı. Gösteri yapanlar dağıtıldıktan sonra da güç kullanımının devam etmesi. Yere düşmüş, artık bir anlamda “teslim olmuş” göstericilerin bile coplanmaya devam edilmesi..
2 – Gösteri yapanlar arasında polisin ayrım yapması.. Belli bir görüş sahiplerine hoşgörülü davranabilirken, başka görüştekilerden aynı hoşgörünün esirgenmesi.. Yani polisin hareketlerinde tutarsızlıklar gösterilmesi, çifte standart uygulanması..
Cemil Çiçek ve İstanbul Emniyeti yetkililerinin yanıt vermeleri gereken konular bunlar.

Tepki farklı
Pazar günü Beyazıt Meydanı’nda toplananların izinsiz bir gösteri yaptıkları, polisin bu nedenle gösteriye müdahale ettiği ileri sürülüyor.
O meydanda bugüne kadar birçok gösteri yapıldı. Bunların tümü izinsizdi.
Bu konuyla ilgili ayrıntılı bir haberi de bugün Milliyet’te okuyacaksınız.
Polis bu izinsiz gösterilerin hiçbirine müdahale etmedi, çünkü müdahale edilmeyen izinsiz gösterileri yapanlar, en genel tanımıyla “şeriatçı” çevrelerdi.

Dayağı solcular yedi
Polis geçtiğimiz bir yıl içinde Beyazıt Meydanı’nda iki gösteriye müdahale etti. Bunlar da Irak Savaşı karşıtı gösterilerdi ve “karma” nitelik taşıyordu. Yani “şeriatçılar” ve “solcular” bir aradaydı. Ve gazete haberlerinden hatırlayacaksınız, o müdahalelerde de dayağı yine solcular yedi!
Karşı çıktığımız şey budur: Polis, izinsiz gösterilere müdahale etmek zorundaysa çifte standart uygulayamaz, herkese eşit davranır. Anayasamız da böyle yazmıyor mu? “Herkes kanunlar önünde eşittir!”
Öte yandan polisin doğru tutumunun, şiddet kullanarak müdahale etmediği gösterilerde sergilediği tutum olduğuna da hiç kuşku yok.
Yani yazdıklarımdan şu anlaşılmasın: Şeriatçıları da dövün!

Kimseyi dövmesin
Hayır, polis kimseyi dövmesin. Onun işi insanları dövmek değil, varsa yasa dışına çıkan kişileri yakalayıp savcılığa götürmektir.
İzinsiz gösteri yapanların polisçe çevrilmesi, gösterinin dağılması uyarısının yapılması ve sonra gösterinin tıpkı “şeriatçı” gösterilerde olduğu gibi sessizce dağıtılmasının ve sonra olayın sorumlularının tespit edilip savcılığa tesliminin sağlanması gerekir.
Doğru olan tutum budur.