Türkiye'nin geleceğine 'İyi bakılmıyor'
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bankalardaki mevduatları korumak için kuruldu. Başlangıçta Merkez Bankası’na bağlıydı. Daha sonra Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na (BDDK) bağlandı.
Fonun kuruluş amacı bankalardaki tasarruf mevduatlarını güvence altına almaktı.
Herhangi bir nedenle bir banka topladığı mevduatı ödemekte güçlüğe düşer ya da batarsa, mevduatlar bu fon tarafından karşılanacaktı.
Bu amaçla Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar, topladıkları mevduat üzerinden bir “sigorta primi”ni bu kuruluş hesabına yatırıyorlar.
Son yasal düzenlemelerle TMSF, BDDK’dan ayrıldı.
Bunun beklenen bir düzenleme olduğunu biliyoruz. Zaten BDDK’nın eski başkanı da TMSF faaliyetlerinin BDDK’dan ayrı olarak yürütülmesi gerektiğini düşünüyordu. Dünyanın başka yerlerinde de bu iki kurulun birbirinden bağımsız çalıştıklarının örnekleri var..
TMSF artık hem mevduatı sigortalayan bir organizasyon hem de batırılan bankalar nedeniyle yapılacak tahsilattan sorumlu bir kuruluş olarak faaliyet gösterecek.
Tahsilat ‘devede kulak’
Hükümetin TMSF’nin başına yaptığı atama Cumhurbaşkanı tarafından geri çevrildi..
Bu beklenen bir gelişmeydi.
Milliyet’in iki gün üstüste manşetinden verdiği haber, TMSF’nin başına atanmak istenen kişinin özel durumunun bu görev için yeterli olmadığını ortaya koyuyordu.
Bu haberin yayımlanmasının ardından Milliyet’e konuşan bir hükümet yetkilisinin söylediği sözlere dikkatinizi çekmek istiyorum:
Söz konusu yetkili bu atamanın nasıl olup da yapılabildiğini soran muhabirimize “Demek ki iyi bakılmamış” dedi..
“İyi bakılmadan” atama yapılan kurum, Türkiye’nin bugün için en önemli sorunlarından birisini yönetmek üzere yetkilendirildi.
Bu, batırılan bankaların eski sahiplerinden yapılacak tahsilat işidir.
TMSF’nin geçen hafta içinde yaptığı açıklama 11 milyar dolara ulaşan batık paranın sadece 1 katrilyon 763 milyon dolarlık çok küçük bir bölümünün tahsil edilebildiğini ortaya koyuyor..
TMSF’nin yaptığı projeksiyona göre 2018 yılına kadar bu paranın ancak 8 milyar dolarlık bölümü tahsil edilmiş olacak..
Hükümet ise ‘bekliyor’
Çok az bir parayla geçinmek zorunda olan emeklilere yapılan zammın bile IMF ile Türkiye arasında sorun yaratabildiği bir ekonomik sırat köprüsünden geçiyoruz..
Dolayısıyla batırılan paraların bankaların eski sahiplerinden tahsili işinin toplumsal boyutları da var..
Şimdi böyle bir kurumun başına “iyi bakılmadan” atama yapılmış olması şahsen bende hükümetin tahsilat işini yeterince ciddiye almadığı kuşkusunu yaratıyor.
Atamadaki hatanın Milliyet’in yayınından sonra ortaya çıktığını biliyoruz. Hükümet, bu hatanın farkına vardıktan sonra ilk iş olarak kararnameyi Köşk’ten geri çekebilir ve yeni bir atama kararnamesi hazırlayıp TMSF’nin bir belirsizlik içinde kalmasını önleyebilirdi..
Hükümet bunu yapmak yerine atamanın Cumhurbaşkanı’ndan geri dönmesini bekledi..
Bunun doğru icraat yapma biçimi olmadığını düşünüyorum.
TMSF’nin başına tahsilat işine bütün benliğiyle sarılacak bir yetkilinin atanması işi bu kadar hafife alınmamalıydı..