RADİKAL

Dürüst insan istifa eder

 Kayseri’nin RP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe’nin, Kayseri Serbest Bölgesi’ni işletmek üzere kurulan bir şirkete ‘şahsen’ ortak olduğunu daha önce Radikal’de okuyucularımıza duyurmuştuk.

Karatepe’nin bu haber karşısındaki ilk tepkisi Radikal’i yalancılıkla suçlamak oldu. Radikal’in söz konusu manşetini poster haline getirip kentteki bilboardlara asarak ‘bu yalancı gazeteyi okumayın’ kampanyası bile yaptı.

Ancak ne yazık ki (evet ne yazık diyorum, çünkü halkın oylarıyla işbaşına gelen belediye başkanının haklı, bizim haksız çıkmamızı dilerdim) inandırıcı olamadı.

Önce böyle bir ortaklığının söz konusu olmadığını söyledi, daha sonra ortaya çıkan belgeler karşısında sıkışınca bu kez de ortaklığının şahsı adına değil, belediye adına olduğunu açıkladı.

Bugün Radikal’de yayımlanan belge Şükrü Karatepe’nin doğru konuşmadığını açıkça ortaya koyuyor.

Türkiye’de bir anonim şirketin ortaklarının kimler olduğunu tespit etmemize yarayacak tek bir kaynak var: O da Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan şirket anasözleşmesindeki ortakların isimlerini ve paylarını gösterir liste.

Şükrü Karatepe’nin ismi bu listenin 61. sırasında yer alıyor. Aynı listede Kayseri Ticaret Odası ve Sanayi Odası gibi kurumlar ise tüzel kişilik olarak yer alıyorlar.

Eğer Karatepe’nin iddiası doğru olsaydı, bu listede Kayseri Büyükşehir Belediyesi adını görmemiz gerekiyordu. Ama böyle bir kayıt Ticaret Sicili Gazetesi’ndeki listede yok.

Bu, şu dernek: Şükrü Karatepe bu hissesini istediği birisine satabilir, devredebilir. Allah gecinden versin aynı haklara mirasçıları da sahip. Şimdi Karatepe’nin yapacağı tek şey var: Şahsı adına tescil edilmiş hisseleri Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne devrettiğine dair bir sözleşme ve kayıt ortaya koyabilmek.

Ortaya bu güne kadar böyle bir belge de konabilmiş değil.

Karatepe’nin bu tarihten sonra böyle bir devir işlemini yapması da kendisini siyasi ve ahlaki sorumluluktan kurtarmaz. İnsanlar bu durumda “Demek ki Radikal’in yayını olmasaydı, Karatepe mevkisini kullanarak kendine şahsi çıkar sağlayacaktı” diye düşünmek hakkına sahip olurlar.

Bu durumda ahlak kuralları Karatepe’nin o koltuğu hemen terk etmesini gerektiriyor.

Bunu yapmak yerine ‘bir kısım medya’, ‘kartelci basın’ gibi boş laflarla belki kendi çevresini kandırabilir, ama bize yutturamaz. Bu boş laflar Karatepe’nin yönetmeye talip olduğu bir kentin imkânlarını kendi şahsi çıkarlarına kullandığı gerçeğini ortadan kaldırmaz.

Dürüstlüğü ve doğruluğu kendisine seçimlerde bayrak yapmış bir siyasi partinin mensubunun bu duruma düşmesi hiç de hoş değil. Demek ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da söyledikleri sadece bir seçim manevrasından ibaretmiş.

“Her iktidar insanı bozar” sözünün bir kez daha doğru çıkması ne acı.