Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Yaşasın Cumhuriyet!

Bugün Türkiye Cumhuriyeti 75. yılını kutlamaya hazırlanıyorsa bunda Engin Civan’ın sayılamayacak kadar çok rolü vardır. Çocukcağız biliyorsunuz bir süredir dönüş uçak bileti parası bulamadığı için yurdundan ve ailesinden uzakta yaşamak zorunda. Üstelik bir de haksız yere mahkûm edilmenin acısını çekiyor. Bu nedenle Cumhuriyetimizin 75. yılı şerefine onu affedecek bir kanunu acele Meclis’ten geçirmeliyiz.

Cumhuriyetimizin 75 yılı geride bırakıp, ilerideki 75 yıllara doğru adımatmasında elbette Selim Edes’in rolünü de reddedemeyiz. Ama biliyorsunuz o da 75. yılı yurtdışında geçirmek zorunda ve bu yüzden her gün kanlı gözyaşları döküyor. Af Kanunu Selim Bey için de gerekiyor.

Cumhuriyetin küçük bir fidanken sulana sulana büyümesinde eski İSKİ Genel Müdürü Ergün Göknel’in katkılarını hangi helal süt emmiş insan inkar edebilir? Bu yüzden Cumhuriyet’in 75. yılı şerefine Ergun Bey ve onun gibi birçok rüşvetçiyi de affetmeliyiz. Kapatılan barı açtırtmak için dolarla rüşvet alan kaymakam karısını da, deveyi hamuduyla götüren Milli Eğitim Müdürünü de ‘Cumhuriyetimizin gelişmesindeki küçük katkıları’ için affetmeliyiz.

Devletin kendisine emanet ettiği paraları batık bankalara yatırıp üstüne bir bardak buzlu su içme ihtiyacını bile duymayan eski Kalkınma Bankası Genel Müdürü’nü de unutmak bizim gibi 75. yılını kutlayan bir Cumhuriyet’e yakışmaz. Onu da affetmeliyiz.

75. yıl nedeniyle düzenlenecek kutlamaların Türk geleneklerine uygun olarak yapılması için, maç kutlamaları ve düğünler sırasında sağa sola ateş açıp günahsız çocukları, gelinleri öldüren magandaları da affetmeliyiz. Onlar 29 Ekim’de sokakta olmazlarsa, gerçek bir kutlamadan söz edebilir miyiz?

Önünü göremeyecek kadar içip sarhoş olduktan sonra direksiyon başına geçip nüfus planlamasına katkıda bulunan, yaya geçidinde bir dakika vakit kaybetmemek için bisiklete binen çocukları ezen trafik canavarları da bu cumhuriyetin çocuklarıdır. 75. yıl nedeniyle onları da affetmeliyiz.

Ellerine bir silah geçirince aslan kesilen ve bazı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının anasını, babasını, çoluğunu çocuğunu öldürüp, yaralayanları da unutmamalıyız. Bu bayramda bayram yapmak onların da hakkıdır. 75. yıl onları da affetmek için bir vesile olmalıdır.

Affetmek ancak büyük ruhların yapabileceği bir iştir. Yanlışlıkla bu ‘büyük ruh’ kompleksine kapılıp, yazıp çizdiği için hapise girenleri affetme salaklığını da yapmamalıyız. Onlar da gerçi bu Cumhuriyet’in çocuklarıdır ama yaramazlıklarının da bir bedeli olmalıdır. Düşündüğü için hapiste olanları elbette affetmemeliyiz.

Bülent Bey ve eşi Rahşan Hanım, Cumhuriyetimizin 75. yılı nedeniyle bir af kanunu çıkarılması gerektiği kanısındalar.

Demek ki bir suç işlemeye kendimizi meyyal görüyorsak hiç olmazsa bundan sonra 99. yıla kadar beklemek akıllılığını da göstermeliyiz. İstediğimizi öldürüp, dilediğimizi çaldıktan sonra 100. yıl affıyla nasıl olsa sokaklara tekrar çıkabiliriz.

Yaşasın Cumhuriyet!