RADİKAL

Yaman Bey tamam, Sırada Ağar var!

 Mesut Yılmaz, Yaman Törüner’in ANAP’a katılması nedeniyle partisinin Başkanlık Divanı’nda “Kendisine söz verdim, şimdi geri adım atmak doğru olmaz. Arkadaşlar arasında rahatsız olanların sayısı da sanıldığı kadar çok değil. Törüner hakkında çok şey söyleniyor ama bugüne kadar açılmış bir soruşturma, ileri sürülen tek bir tutarlı iddia yok” demiş.

Konuyu verilen sözlerden açtığına göre bu konuda “siyaset işine aklı ermeyen” benim gibi sıradan vatandaşların da söyleyeceği birkaç şey olmalı diye düşünüyorum.

Yılmaz, ben yanlış hatırlamıyorsam (ki gazete koleksiyonlarına yine de bir göz attım, yanlış hatırlamıyormuşum) seçimlerden önce aralarında Yaman Bey’in de bulunduğu bir kısım bürokratların Çiller ailesine ve yakın çevrelerine bazı çıkarlar sağladığını, iktidara gelince bunun hesabını soracaklarını söylemişti.

Seçim kampanyaları sırasında söylenen bu tür sözleri benim gibi saflar “seçmene verilmiş söz” olarak algılıyorlar.

Acaba Mesut Bey seçim kampanyaları sırasında söylediği laflara ne isim veriyor? Verdiği sözlerden geri adım atmayı doğru bulmadığına göre bize de anlatsa da içimiz rahatlasa diye düşünüyorum.

Yılmaz’ın sözlerinin bir bölümünü, (yani ANAP’lılarla ilgili olan kısmını) üstüme alınmadım. Ama herhalde ANAP içinde Yaman Bey’in bu partiye girmesinden rahatsız olanların sayısının sanıldığından daha da az olduğunu söylemesi, bu parti üyelerinin durup bir kez daha aynaya bakmaları için yeterli olmalı.

Aynaya bakıp kendilerine şu soruyu sormalılar: Ben Yaman Törüner’in ANAP’a girmesinden rahatsız olan kesimde miyim, yoksa rahatsız olmayanlardan mıyım?

Yılmaz’ın sözlerinin son bölümü ANAP Genel Başkanı’nın ciddi bir hafıza sorunu ile karşı karşıya kaldığını da ortaya koyuyor.

İsmet Berkan, Gülçin Telci, Enis Berberoğlu ve o dönemlerde Posta Gazetesi’nde ben bu konuda birçok şey yazdık.

Yaman Bey’in önce “Halit Cıngıllıoğlu’nun kiracısıyım”, sonra “kız kardeşimin evinde oturuyorum” dediği evi, Halit Bey’den aslında satın aldığının ortaya çıktığını bizler unutmadık. Ev dediysem bugünkü fiyatı 3 milyon dolar civarında olan bir villadan söz ettiğimi de belirtmeliyim. Bir bürokratın İstanbul’un en pahalı evlerinden birisini satın alabilmesindeki teknik bilgi ve beceriyi hep merak etmişimdir.

Ayrıca Yaman Bey’in eşi Alev Hanım’a kurdurduğu ve kendi bakanlığına bağlı kuruluşlarda iş takibi yapma amacını taşıyan şirketi de Posta’nın manşetinde ilk kez biz duyurmuştuk.

Bazı gazetelerde “yayıncılık yapacağım” diyen Alev Hanım’ın şirketinin kuruluş amacının ne olduğunu, Ticaret Sicili kayıtlarıyla ortaya koyduk. Mesut Bey’e ve “Yaman Bey’den rahatsız olmayan çok sayıdaki ANAP’lıya” o günkü gazetelerden oluşan bir dosyayı her zaman sunabiliriz.

Yılmaz’ın sözlerinde dikkat çekici bir nokta daha var. Yılmaz “bugüne kadar bir soruşturma açılmadı” diyerek kendisini ve Yaman Törüner’i savunuyor. Affedersiniz ama, zamanında ana muhalefet lideri olarak bu görev zaten Mesut Bey’e düşmüyor muydu? Meclis’te halk adına bu tür soruşturmaları açtırmak ve takip etmekle görevli değil miydi? Zamanında görevini ihmal etmiş olması, şimdi onu yaptığı işte haklı mı kılıyor?

Siyasetteki ve devletteki kirlenmeyi temizleme iddiasındaki bir politikacıya nereye kadar güvenebileceğimizi gösterdiği için Mesut Bey’e burada ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

Demek ki sistem içi politikacılarla bu konuda bir gelişme elde edilemeyeceğini söyleyenler haklıymış. En büyük hatayı, Mesut Bey’in sözlerine kendisinin verdiğinden daha çok değer veren bizler yapmışız.

Yaman Bey sorununu böyle çözdüğüne göre şimdi sırada Susurluk olmalı. Haydi Ağar, ANAP’a…