RADİKAL

Ecevit farkı

 Apo’nun yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinden beri muhalefet partilerinde gözle görülür, elle tutulur bir tedirginlik var. Bunun nedeni elbette Apo’nun yakalanması değil. DSP dışındaki partiler, Apo’nun yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinin, yaklaşan seçimlerde Bülent Ecevit lehine bir hava yaratacağından endişe ediyorlar.

Bu endişelerinde haklı olabilirler.
Evet, Apo’ya yönelik operasyon devletin ilgili tüm kurumlarının başarılı bir işbirliği ile gerçekleştirildi ama o gücün arkasındaki siyasi otoritenin de hakkını vermek gerek.
Aynı şekilde, Türk devletinin gücünü harekete geçirerek, teröristin önce Suriye’den çıkartılması, daha sonra da dünyanın hiçbir yerinde barınamaz hale getirilmesinde de siyasi otoritenin rolü çok önemliydi.
Abdullah Öcalan’ın yakalanmasına yönelik operasyon devletin üst düzey 10 görevlisi tarafından yaklaşık on gündür biliniyordu ve buna rağmen en ufak bir bilgi kırıntısı bile sızdırılmadı.
Daha önce bu tür olaylar karşısında siyasi kişiliklerin bazı gazetecilerin kulağına bilgiler üflediği ve bunun bazı operasyonların başarısını önlediği de hafızalarımızda tazeliğini koruyor.
Operasyona ilişkin bilgilerin bir devlet ciddiyeti içinde son ana kadar saklanabilmesi bu bakımdan gerçekten çok önemliydi ve Ecevit bunu başarabildi.
Ecevit’in, Turgut Özal sonrası politikacılarla olan üslup farklılığı, operasyon sonucunun açıklanmasında da ortaya çıktı. Operasyona ilişkin haber bazı ‘özel’ gazetecilere değil, tüm basına aynı anda verildi. Başbakan’ın yanına MİT Müsteşarı’nı da alarak bir basın toplantısıyla haberi kamuoyuna duyurması da pek alışkın olduğumuz bir görüntü değildi, bunu da kabul etmek gerek.
Başbakan, olayın açıklandığı gün kendisini davet eden önemli tüm televizyon kanallarına çıktı. Herkese aynı ölçülü üslup içinde, aynı bilgileri verdi. Ucuz kahramanlık sevdasına kapılmadı, olayı bir kişisel şova dönüştürmedi, bu yöndeki isteklere karşı gelebildi.
Ecevit’in üslup farklılığı dün operasyon görüntülerinin televizyon ve basına ulaştırılmasında da ortaya çıktı. Görüntüler herkese aynı anda verildi. Kimseye ayrıcalık tanınmadı.
Başbakanların bazı haberleri uluorta ve ayaküstü açıklama alışkanlıklarıyla daha önce çok karşılaştık. Hatta doğruluğu kontrol edilmemiş bazı haberlerin bile gazetecilere bir yemek sırasında verildiğini de görmüştük.
Bülent Ecevit, Apo operasyonu sırasında izlediği tutumla bu alışkanlığı da yıktı. Devlet ciddiyetini kişisel propagandasının üstünde tuttuğunu gösterdi.
Başbakan, dün operasyonda emeği geçen kuruluşları da ziyaret ederek teşekkür etti. Bunun kişisel bir girişim olmadığını, devletin ilgili tüm kurumlarının işbirliğiyle yapıldığını göstermek istedi.
Altını çizmek istediğim bir husus daha var: Başbakan önceki akşam Kanal D’de operasyonun Türk devletinin onurunu koruyacak şekilde yapıldığını vurguladı. Örtülü operasyonlarda kanun kaçaklarının kullanılmasını mazur göstermeye çalışan hükümet mensuplarını görmüş geçirmiş Türkiye’de bu önemli bir tavır ve düşünce farklılığını ortaya koyuyor.
Bütün bunlara bakınca muhalefetin tedirginlik duymasını normal karşılamak gerek. Ecevit istese de istemese de tutumu, üslup farklılığıyla bu olayda yıldızlaştı ve bunun da seçimlere giden Türkiye’de halkın dikkatini çekeceğini kabul etmek gerek.