RADİKAL

Türkiye'nin zaferi

 Türkiye’yi, Suriye ile savaşın eşiğine getiren, İtalya ile elli yıllık iyi ilişkilerini bozan ‘Apo’yu dünyanın hiçbir yerinde barındırtmama’ politikası, dün günün ilk saatlerinde teröristin yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi ile sonuçlandı.

Türkiye’nin Apo’nun Suriye dışına çıkarttırılmasıyla başlayan girişimlerinin böyle sonuçlanmış olması her şeyden önce politik bir zaferdir.
Bu örneklerini daha önce birçok mafya şefinin yakalanmasında da gördüğümüz gibi kararlı bir siyasi otoritenin, devletin güçlerini zamanında ve yerinde kullanmayı bildiği zaman neler yapabileceğinin kanıtıdır.
Muhalefet partileri bu olayda hükümetin rolünü ne kadar küçültmeye çalışırlarsa çalışsınlar, bu başarının politik kazançları Ecevit ve Yılmaz hükümetlerinin hanelerine yazılacaktır.
Abdullah Öcalan’ın yakalanarak Türk adaletine teslim edilmesi, 30 bine yakın vatandaşımızın yaşamına mal olan PKK terörüne karşı yeni bir dönemin başlayacağının da müjdesini veriyor.
Başbakan Bülent Ecevit’in teröristin yakalanmasını duyurduğu basın toplantısında açıkladığı gibi sıra PKK’nın örgüt olarak çökertilmesine, insan ve para kaynaklarının kesilmesine geliyor.
Bu aşamada seçime gitmekte olan Türkiye’nin parlamentosunun tatile girmiş bulunması ise gerçek bir şanssızlık. Örgütteki çözülmeyi hızlandıracak pişmanlık yasası benzeri girişimlerin başlatılması bu nedenle biraz daha zaman alacak.
Peru’yu yıllarca titreten terörist Aydınlık Yol örgütünün kaderi de böyle olmuştu. Örgütün şefi Abemael Guzman’ın yakalanmasının ardından başlatılan geniş çaplı girişimler Aydınlık Yol’un dağılmasını, sonunda ‘intihar’ eylemleriyle tükenmesini sağlamıştı.
Türkiye’de de şimdi böylesine intihar eylemlerine karşı hazırlıklı olmak gerek. Peru’daki Japon Büyükelçiliği’nin üç aya yakın bir süre işgal edilmesine kadar varan bu eylemlerin benzerlerinin daha fazla vatandaşımızın canını yakmadan tespit edilip önlenmesi de büyük önem taşıyor. Teröristi takip edip, yakalayıp, Türkiye’ye getirmeyi başaran istihbarat örgütlerinin önündeki en önemli görev şimdi budur.
Terörist şefin yakalanmış olması PKK terörüne karşı ciddi bir darbe. Ancak PKK terörünün sona erdirilmesi yalnızca ‘sineklerin’ yakalanması ile değil, Güneydoğu bataklığının da kurutulması ile mümkün olacak.
Teröristin yakalanıp cezalandırılmak üzere ülkeye getirilmesinin Türkiye’de yarattığı zafer havası geçtikten sonra yapılması gereken şey, bugüne kadar hep sözü edilen ama bir türlü uygulanamayan geniş kapsamlı bir ‘Güneydoğu Reformu’nu hayata geçirmektir. Yeni Apo’ların türemesini önlemenin tek yolu budur.