RADİKAL

İnsanlık tarihine katkılarımız

 Türker Alkan dünkü Radikal’de yayımlanan yazısında biz Türklerin satranç gibi bir zekâ oyununu bulmuş olamayacağımızı, bizim göçebe atalarımızın insanlık tarihine çok daha farklı katkıları olmuş olabileceğini anlatıyordu.

Gerçekten ilginç bir konu. Ama bir o kadar da hassas olduğunu kabul etmeliyiz.

Biz tarihimizi pek iyi bilmesek de; yaşadıkları dönemlerde değerli bilim adamlarımızın, düşünürlerimizin, edebiyatçılarımızın kadrini kıymetini anlamamış olsak da bu konularda hassas bir ulusuz.

Elbette binlerce yıllık devlet geçmişi olan, tarihteki birçok medeniyetin oluşmasında birinci dereceden rol oynamış bir ulusun insanlık tarihine birçok katkısının olması son derece doğal.

Öte yandan bugün cumartesi. Bir tatil günü komplekslerimizden sıyrılıp biraz gülmemizin kimseye bir zararı dokunmayacağını düşünüyorum.

İşte sizlere Türklerin insanlık tarihine katkılarının gayrı resmi tarihinden küçük bir örnek:

Günümüzde kadın erkek giydiğimiz pantolonların bugünkü şekline en yakın hale gelmesinde bir Türk akıncısının rolü vardı.

Bugün sıradan bir şeymiş gibi görünen pantolon düğmelerini ilk bulan ve kullananlar Osmanlı’nın ilk yıllarındaki akıncı atalarımızdı.

0 yıllarda pantolona benzeyen giysilerin bugün bildiğimiz gibi düğmeleri yoktu. Atalarımız giydikleri uzun paçalı bu giysiyi bir ip yardımıyla bellerine tuttururlar, üstüste atılan düğümlerle de bu giysinin bellerinden aşağıya düşmesini önlerlerdi.

Akıncılık geleneğinde bu durum bazı sorunlara yol açıyordu elbette. Bir yandan tuvalet ihtiyacı, öte yandan akın yapılan ülkelerde ele geçirilen genç ve güzel açık tenli kızların cazibesi her seferinde belindeki kuşağı çözmek ve sonra yeniden bağlamak zorunda kalan dedelerimizden birini bir keşfe zorladı. Ne de olsa “Kul sıkışmayınca Hızır imdada yetişmez”di.

“İhtiyaçlar icatların anasıdır” sözünü bir kez daha doğrulayan bu zorunluluk karşısında pantolona benzeyen bu giysiyi çıkarmak zorunda kalmadan gereksinimleri karşılamanın yolu pantolonların önünün kesilmesi ve bu nedenle açık kalan kısmın düğmelerle tutturulmasıyla bulundu.

Daha sonra pantolon düğmesi yerine fermuarı hangi acelecinin ikame ettiğini ise ben de bilmiyorum. Okuduğum kaynakta da bu konuda bir kayıt bulunmadığını belirtmeliyim.

Biliyorsunuz zekâ ve akıl birbirinden ayrı iki şey. Biz genel olarak aklımızla değil ama zekâmızla övünen bir ulusuz.

Keşke bir araştırmacı çıksa da Türklerin pratik zekâsından kaynaklanan bu tür buluşları bir kitapta toplayabilsek. Böyle bir kitap yapabilirsek bugün bize düşmanca hisler besleyen birçok ulusun görüşlerini değiştirmek yolunda eminim önemli mesafeler katedebiliriz.