Öksüz'ün kafası karışık
Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ün GSM yer istasyonları ile ilgili olarak ciddi bir kafa karışıklığı var. Dün Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte bakın neler söylüyor:
“Baz istasyonlar konusunda bir problem yok.
8 yıldan bu tarafa baz istasyonlar denetlenmemiş, isteyen istediği yere baz istasyon kurmuş. Ulaştırma Bakanlığı olarak yaptığımız ilk araştırmada elektronik donanımı olan ve bu istasyonlara yakın olan bazı hastanelerde bu istasyonların cihazlarda arızalara sebebiyet verdiğini tespit ettik ve bu konuda bir yasa hazırlanması için girişimleri başlattık.
Bir kısım menfaat çevreleri ve bazı yayın organları, konuyu hem sahiplenmek hem de bakanlığı yıpratmak için harekete geçtiler. Bakanlığımızdan verilen bilgilerin tam tersi yazıldı ve diğer bakanlıklarla araya fesat sokma gayreti gösterildi. Halkın ucuz ve kaliteli haberleşmesinde rekabetin büyük önemi vardır. Yeni devreye girecek olan telefon şirketlerini ürkütmek ve geciktirmek ya da bu sektörün Türkiye’de sıkıntıya girmesini gazetecilik zannederek sansasyon yarattılar. Bakanlık olarak biz bunları hiç dinlemedik ve yapılan işleri kontrole devam ettik.”
Öksüz’ün sözünü ettiği menfaat çevreleri kimler bilmiyorum ama ‘yayın organları’ndan kastettiğinin Radikal olduğu açık. Bu açıdan bakanın suçlamalarına yanıt vermek de bana düşüyor.
Öksüz bizi bakanlığını yıpratmak ve öteki bakanlıklarla arasına fesat sokmakla suçluyor.. Çevre ve Sağlık bakanlıklarının genelgelerine karşı çıkan ve bir bakana yakışmayacak şekilde ‘Burası Dingo’nun ahırı mı?” diye soran kendisidir. Bizim bu konuda bir çaba göstermemize hiç gerek olmadı.
Öksüz ‘konuyla ilgli yasal düzenlemeden’ söz ediyor. Konuyla ilgili olarak bir yasal düzenleme gerekmiyor, eğer amacınız işi yokuşa sürmek ve bu düzenin devam etmesini sağlamak değilse tabii… Kamu sağlığının korunmasıyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı çeşitli yasalarla zaten yetkili kılınmış durumda. Bakanlıklar konuyla ilgili genelgelerini de bu yasal yetkiye dayanarak yayımladılar zaten. Ulaştırma Bakanlığı’na düşen görev, bu iki bakanlığın uzmanlığından yararlanarak konuyla ilgili bir yönetmelik hazırlamak. Yasa çıkarmak gibi güç ve dolambaçlı yollara sapmak değil.
‘Halkın ucuz ve kaliteli haberleşmesi için rekabetin gerekliliği’ne biz de inanıyoruz. Ulaştırma Bakanlığı bu sektördeki rekabetin neden bu kadar geciktirildiğini, sözleşmelerde yazılı 400 binlik abone limitinin dolmasına rağmen neden ihale açılmasının bu kadar geciktirildiğini açıklasın. Rekabeti kimlerin engellediğini hep beraber öğrenelim.
İletişim sektörünün sıkıntıya girmesi bu gazetenin en son isteyeceği şey. Sektörde kaç kişinin çalıştığının, sıkıntının bu insanların hayatını nasıl olumsuz etkileyeceğinin bizler de farkındayız. Bunun için de defalarca yazdık ki yönetmelik bir an önce hazırlansın, yer istasyonları ile ilgili standartlar zamanında saptansın, işletmeciler sonradan atmak zorunda kalacakları yatırımları yapmasın.
Ayrıca biliyoruz ki yoğun yerleşim alanlarında dünyanın hiçbir yerinde yer istasyonu kurulmuyor. Yine biliyoruz ki her ülkenin telekom sektöründeki firmalar o ülkelerin en çok kâr eden firmaları. Onlar bu şartlarla çalışıp kâr edebildiklerine göre, en az onlar kadar konuşma ücreti ve üstüne ‘sabit ücret’ alan Türk firmalarının neden zarar edeceklerini birisi bize anlatsa çok iyi olacak.
Yeni devreye girecek GSM operatörlerinin ürküp yatırımdan kaçınabilecekleri iddiasını da anlamak zor. İhaleyi kazanan konsorsiyumun ortağı İtalyan ve sorun bakalım İtalya’da her evin tepesine bir yer istasyonu kurabiliyorlar mı? Hiç merak etmeyin onlar neyi nasıl yapacaklarını bizden de bakandan da çok iyi biliyorlar ve eminim ki hesaplarını da buna göre yaptılar.
Öksüz ileri geri konuşmayı bırakıp şu soruların yanıtlarını da kamuoyuna açıklamalı:
– Yer istasyonlarının kurulabileceği yerlerin saptanmasında gözetilecek uluslararası geçerliliği olan kurallar nelerdir?
– Yerleşim alanlarına kurulacak istasyonların yaratacağı manyetik alanın alt ve üst sınırları nelerdir? Bunu kim denetliyor? Denetlemeler hangi sıklıkla yapılıyor? Kurallara uymayanlar için düşünülen yaptırımlar nelerdir?
– Türkiye’de şu anda yerleşim alanlarına kurulu bulunan yer istasyonlarının teknik standartları nelerdir? Bunlardan kaç tane var? Her isteyen, her istediği yere istasyon kurabiliyor mu, kimden izin alınıyor?
Kestane kebap, acele cevap!