Geçen gün kızımın okulunda ‘4. sınıfların müzik çalışmalarının sergilendiği’ bir ‘konser’e gittim. Sekiz yıllık eğitim kararının ne kadar hayırlı bir işe vesile olduğunu da bu sayede gördüm. Çocukları sınav stresiyle germek yerine kişisel gelişimleri için çok daha yararlı müzik, resim, spor gibi faaliyetlere yöneltmeye yaradı bu iş, hiçbir şeye yaramadıysa bile..

Neyse, konumuz sekiz yıllık eğitim değil.

Konserin bir bölümü, çocukların ‘kişisel’ müzik çalışmalarının sergilenmesine ayrılmıştı. Bu bölümde piyano çalan 20’ye yakın kız öğrencinin yanı sıra sadece üç erkek öğrenci yer aldı; ikisi piyano çaldı, biri keman.

Belli ki erkek çocukların aileleri, çocuklarının bir müzik aletiyle ‘oynamasına’ kız çocukların aileleri kadar özen göstermiyorlardı.

Kızımın devam ettiği bale okulunda da manzara pek farklı değil. Zaman zaman gittiğimde görüyorum, öğrencilerin tümü kızlardan oluşuyor. Erkek çocukların aileleri, çocuklarını bale gibi hem sportif yönüyle vücutlarını geliştirebilecekleri, hem de müzik ve dans gibi güzel sanatlarla ruhlarını terbiye edebilecekleri bir etkinliğe yollamakta gönülsüzler.

Yıllar önce Aktüel Dergisi’ni yayımlarken bu konuyu araştırmış ve ailelerin erkek çocuklarını baleye göndermek istememelerinin nedeninin ‘cinsel’ konulardaki tereddütlerden kaynaklandığını tespit etmiştik. Oysa bale dünyanın her yerinde kadın erkek birlikte gerçekleştirilen bir sanat dalıydı ama Türk toplumunun ‘maço’ eğilimleri özellikle çocuklukta bale eğitimine böyle bir yön atfediyordu.

Bence aileler erkek çocuklarını yanlış eğitiyorlar. Onları sanattan, müzikten, baleden, resimden uzakta tutarak ‘erkekliklerini’ garantiye aldıklarını düşünüyorlar. Sonuç olarak da ortaya bizler gibi çalışmaktan, paradan ve futboldan başka bir şey düşünmeyen ‘maço’lar çıkıyor. Onlar da tıpkı biz babaları gibi yetişiyorlar: Cansıkıcı, incelikten yoksun, ne olursa olsun kazanmaya şartlanmış!

Bir erkeğin gururunu en çok okşayacak şey, kadınların kendisini ilginç bulduklarını söylenceleridir.
Peki bir erkeği kadınların gözünde ilginç kılan şey neler olabilir? Para? İktidar? Espri yeteneği? Eğlendiricilik? Sportmen bir vücut? Bir müzik aleti çalmak? Akıl? Hangisi?

Bu soruya en doğru cevabı verecek olanlar erkek çocukların anneleridir.

Benim kişisel deneyimlerim kadınların çalışmaktan ve paradan başka bir şey düşünmeyen cansıkıcı erkekler yerine, eğlendirici, esprili, sanatın çeşitli dallarından anlayan, duygulu ve duyarlı erkekleri beğendikleri şeklinde.

Cindy Lauper’ın şarkısındaki gibi ‘kızlar eğlenceli erkekleri severler’. Erkek çocuk ailelerinin bence göz önünde tutmaları gereken ilk toplumsal gerçek bu olmalıdır, maço toplum geleneklerimiz değil.