t24.com.tr

Yaşı ilerleyen yönetici sorunu

İçişleri Bakanlığı’nın “yeni eylem planında” ileri yaşlardaki sürücüler ile ilgili düzenlemeler yapılması da varmış.

Buna göre 65 yaş üstündeki vatandaşlar her iki yılda bir doktor kontrolünden geçecekler. 80 yaşını geçenlerde ise süre bir yıla indiriliyor.

Bu düzenleme ile görme, işitme ve refleks gibi yaşla birlikte zayıflayan sürüş yetenekleri takip edilerek, daha güvenli bir sürüş ortamı yaratılacakmış.

Söz konusu yaş sınırlamalarının eski dönemlerin yaş algısına göre yapıldığı belli.

65 yaşın artık “ileri orta yaş” olduğunu söyleyen hekimler filan bu işe nedenler bilemiyorum tabii.

Ancak kabul etmek gerekir ki yaş ilerlemesi görme, işitme ve reflekslerde sorunlara neden olabiliyor ve İçişleri Bakanlığı’nın bu konuyu ciddiye alması da tebrike şayan.

Ve bu vesileyle de öğrenmiş oluyoruz ki Türkiye’de otomobil kullanmak, devlet yönetmekten çok daha ciddiye alınması gereken bir şeymiş.

Çünkü Türkiye’yi halen yöneten ve yönetmeye talip olan “ileri yaşlıların” böyle bir kontrolden geçmeleri gerekmiyor.

Oysa bazı melekelerde ilerleyen yaşla birlikte ortaya çıkan gerileme, otomobil kullanmak kadar devlet yönetmeyi de etkiliyor olmalı.

Geçenlerde ABD’de önemli bir tartışma konusu olmuştu: Ortaya çıktı ki eski Başkan Biden’ın akli ve zihni melekelerindeki gerileme, bilinçli olarak kamuoyundan ve seçmenden saklanmak istenmiş.

Bu durumun anlaşılması kaçınılmaz olana kadar Biden, Trump’un karşısında Demokratların adayı idi.

Ancak bu gerileme toplumdan saklanamaz hale gelince Biden adaylıktan çekildi ve yerini yardımcısı Kamala Harris’e bıraktı.

O sırada da kampanya hayli ilerlemişti. Trump’un seçimi kazanmasında bunun ne kadar rolü olduğunu bilemiyorum ama Biden’ın rahatsızlığı saklanmamış olsaydı, belki de Demokratlar çok daha güçlü bir aday bulabilirlerdi.

ABD bizi ilgilendirmiyor tabii, biz kendimize bakalım.

Cumhurbaşkanı şu anda 71 yaşında.

Allah ömür verirse önümüzdeki seçimde tekrar aday olup bir beş yıl daha görev yapmak istiyor ki seçimin normalinden beş altı ay erken yapılacağını varsayarsak 74 yaşında olacak.

Seçilirse 79 yaşına kadar da bu görevde kalacak.

Ve kendisinin sağlık durumuyla ilgili hiçbir şey bilmiyoruz.

65 yaşından sonra yavaşlayan refleksler vs. 79 yaşına gelmiş bir kişiyi daha çok etkiliyor olmalı ki bunu da 80 yaşından sonra ehliyet için hekim muayenesinin her yıl tekrarlanacak olmasından anlıyoruz.

MHP Genel Başkanı şu anda 77 yaşında ve çok sevdiği klasik otomobilleri kullanabilmek için iki yılda bir hekim kontrolünden geçmek zorunda kalacak. Ama partisini ve Türkiye’yi -yönetmesi için buna gerek olmayacak.

Elbette her ileri yaşlının mental sorunlar yaşayacağını iddia edemeyiz.

Geçenlerde Rahmi Koç’u gördüm, 95 yaşında, nazar değmesin zımba gibiydi!

Cumhurbaşkanı’nın da şu ana kadar bir sorun yaşamadığını biliyoruz.

Ayrıca kişisel sağlık verilerinin alenileştirilmesi de kişilik haklarına aykırı, bu da bir başka gerçek.

Dünyanın başka demokrasilerinde bu işler nasıl yürüyor bilemiyorum.

Bizdeki gibi koltuğa yapışmak, ölene kadar ben yöneteceğim diye tutturmak demokrasilerde pek rastlanan bir şey değil.

Bu tür durumlar otoriter rejimlerde yaşanıyor. Onun için demokrasi içinde bu sorun nasıl çözülüyor, bilmiyoruz.

Ancak vatandaşların kimi seçeceklerine karar verirken bu en temel bilgiden yoksun olmalarının bir eksiklik olduğu da çok açık.

Demokrasi dışındaki rejimlerde ise bu hiç dert edilmiyor, çünkü sistem zaten o bir kişinin ölene kadar iktidarını koruması ve kendisinden sonra da bir varisinin (genellikle büyük oğul oluyor) görevi devralması olarak kendini gösteriyor.

Cumhurbaşkanı’nın bir seferinde hipoglisemi nedeniyle aracında bayıldığı ve beceriksiz şoförü ve korumaları yüzünden 9 dakika süreyle zırhlı aracında mahsur kaldığını hatırlıyorum.

Bir de 2011 yılında bağırsaklarından laparoskopik bir operasyon geçirdiği açıklanmıştı.

Arada bir toplantılarda uyuya kaldığı ile ilgili videolar filan görüyorum ama doğrusunu isterseniz o sıkıcı toplantılarda ben de uyurdum.

Yani şimdilik yönetmeye engel bir durumu yok görünüyor.

Sorun da zaten bugünden kaynaklanmıyor.

Soru şu: Yaş ilerledikçe kaybolacak bazı melekeleri, “Türkiye’yi uçurmasına” engel olacak mı, olmayacak mı?

Ve böyle bir durum ortaya çıktığında Biden’a yapıldığı gibi bu durum gözlerden kaçırılamaz hale gelene kadar örtbas edilecek mi, edilmeyecek mi?

Bu tür sorunların, halkın iradesini sakatlamasına izin vermemesinin yolları bulunabilecek mi, yöneticilerin kendi insaf ve vicdanlarına mı kalacak?

———————————–