Bugün okullar “Orman Yangınlarına Karşı Yeşil Vatanı Korumak” konulu bir ders ile açılacak.
Bu ders nedeniyle ilkokul öğrencilerine fidan da dağıtılacakmış ki çocuklar dersi daha iyi kavrayabilsin.
Bu ders için öğretmenlere nasıl bir çerçeve verildi bilmiyorum ama aslına bakarsanız bir tek cümleye sığabilecek bir ders: Bugünkü iktidarın yaptığını yapma!
Memleketimizin ormanlarını yok edip tüketen bir numaralı düşman orman yangınları değil.
Daha doğrusu Erdoğan, Türkiye’deki her şeyin tek sorumlusu olana kadar değildi.
Orman yangınları ile mücadelede THK yangın söndürme uçaklarının rolünü önemsemeyip, o kurumu yok etmeye ve uçakları hangarlarda çürütmeye kalkışmanın pratik sonucu orman yangınlarını uzun süre seyrettiler.
Muğla’da uzun süre söndürülemeyen orman yangınları sırasında bu eksiklik açıkça ortaya çaktığı halde bugün de yeterli bir yangın söndürme uçağı filosuna sahip olmadığımız anlaşılıyor.
Ormanları korumak konusundaki tek sorunumuz da bu değil tabii.
Yangından daha tehlikeli bir orman düşmanımız var ki o da doğrudan doğruya bu hükümetin içinde yer alıyor.
Verimsiz kömür sahaları için ormanları yok etme planları, “ÇED raporu gerekmez” kestirmeciliğiyle yandaş şirketlere dağıtılan maden ruhsatları derken yok olan ormanlarımız, yangınla yok olan ormanlarımızdan çok daha fazla.
Müteahhit çetelerine yüksek kâr getiren “geçiş garantili otoyollar” yaptırmak için son 12 yılda yok edilen orman alanı 60 bin hektarın üzerinde.
3 yıl önce Muğla’da yaşadığımız ve yeterli müdahale olmadığı için söndürülemeyip yanan orman alanının 4 bin 300 hektar olduğunu da söyleyeyim ki bu yüzden kaybedilen orman alanın büyüklüğü daha iyi anlaşılsın.
Ulaşım projeleri için yok edilen orman alanı sadece 2024 yılında 2 bin 883 hektar oldu.
Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi’nin açıklamasına göre 2021 yılına kadar 95 bin hektar orman yangınlar ile yok olurken aynı süre içinde madencilik nedeniyle yok edilen orman alanı 109 bin hektar oldu.
Bunları pazartesi sabah verilecek ilk derste anlatmayacaklardır, buna kuşkum yok.
“Yeşili sevelim, ormanı koruyalım” deyip geçecekler.
Yoksa çocukların orman yangınlarını önleyebilmek için ne uçak alacak bütçeleri var ne de yangın başladığında kazma küreği kapıp, yangına koşacak halleri var.
Maksat dostlar alışverişte görsün.
Unuttukları şey ise o çocukların büyük bölümünün elinde akıllı telefonlar olduğu.
Derste kendilerine palavralar atıldığını anlamaları için bir iki küçük parmak hareketi yetecektir.
—————————
Manifest bu işten kârlı çıkar
Geçenlerde giysisini açık bulduğu için hastasını tedavi etmeyi reddeden doktor hakkında açılacak soruşturmadan bir sonuç çıkmayacağını yazmıştım.
Böyle yazmamın nedeni bugün iktidarda bulunan siyasi heyet ve o siyasi heyetin “yancılığını” içine sindirebilen yargının da aynı zihniyette olmasıydı.
Manifest grubunun, “+18” kaydıyla düzenlediği konser ile ilgili Adliyenin tavrı bunu gösteriyor.
Belli bir çevre grubun konserde giydiği giysileri ve danslarını “ahlaksızca” bulmuş, sosyal medyada kıyamet kopunca da yargı bundan kendine vazife çıkarmış.
Grup hakkında “hayasızca hareketler” ve “teşhircilik” suçlamasıyla soruşturma başlatılmış ki Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarından biri bu işte başı çektiğine göre soruşturmanın, davaya da dönüşeceğini söyleyebiliriz.
Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri bir konserdeki giysilere ve danslara uygulanabilecek muğlaklıkta değil.
Davca açılsa bile bir şey çıkmaz, çıkamaz.
Üstelik konser düzenlenirken bunun 18 yaşından büyükler için olduğu da söylenmiş ve biletler 18 yaşından büyüklere satılmış.
Yetişkin insanların neyi seyredip, neyi okuyacaklarına kendilerinin karar vermeleri beklenir.
Devlet bu seçime bir şekilde müdahil oluyorsa o ülkede demokrasiden söz edemeyiz.
Bu tür rejimler Hitler, Mussolini, Mao, Stalin, Humeyni gibi liderlerin isimleriyle özdeşleşen rejimlerdir.
Türkiye de iki tane sosyal medya gevezesi yüzünden artık bu yola mı girecek?
Bu işten en sonunda karlı çıkacak olan kuşkusuz ki Manifest grubu olacak.
Bu sayede grubun adını ülkede duymayan kalmadı, internetteki videolarını milyon kere seyredildi.
Soruşturma konusu olan konseri 18 yaşın üstünde 12 bin kişi izlemiş.
Bundan sonra olacağı söyleyeyim: Bundan sonraki konser bir stadyumda olur, seyinci sayısı ikiye, üçe katlanır.
Bu işler böyledir zaten.
Yasaklar merakı arttırır, ilgiyi yoğunlaştırır.
——————————————
