İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, geçenlerde Hollanda’da okuyan Türk gençlerini kabul etti. Onlara işlerinin yoğunluğundan, bu yüzden ailesine yeteri kadar zaman ayıramadığından söz etti. Küçük yaştaki oğluyla arasında geçen bir konuşmayı aktardı.
Erdoğan, kendisiyle birlikte daha çok zaman geçirmek isteyen oğluna şöyle demiş: “Sen benimle bu dünyada mı birlikte olmak istersin, öbür dünyada mı birlikte olmak istersin? Ben cennette buluşabilmemiz için bu dünyada çok çalışıyorum.” Bunun üzerine oğlu Tayyip Bey’e hak veriyor. “Peki baba, bu durumda bu dünyada birlikte olmamaya katlanabilirim.”
Erdoğan’ın aktardığı bu konuşmayı gazetede okuyunca üzüldüm.
Yalnızca bir erkek çocuğunun babasıyla daha çok vakit geçirmek isteğinin böyle ilahi gerekçelerle geçiştirilmesine değil, bunun marifetmiş gibi sunulmasına da üzüldüm.
Tayyip Bey, öbür dünyanın hazırlıklarını yaparken bu dünyada da çocuklarını, eşini, dostlarını ihmal etmemeliydi. Öyle yapsaydı eminim bu Tanrı’nın da daha çok hoşuna giderdi.
Bu haftaki Newssweek Dergisi çocuklarına zaman ayıramayan ana – babaların aslında çok büyük bir hata içinde olduklarını ortaya koydu. Psikologlar ve eğitimcilerin bu konudaki çalışmalarına yer verdi. Dergi, psikologların “günlük programlarına bir randevu ekler gibi çocuklarına da zaman ayıran ebeveynlere savaş açtığını” yazıyor.
“Zaman Bağı” isimli kitabın yazarı Arlie Hochschield, parlak bir kariyer sahibi olmak için işlerine gömülen insanların çocuklarını ihmal etmelerinin ciddi sorunlara yol açacağını belirtiyor.
Uzmanlar, çocuk gelişiminde düzenli yaşamın, alışkanlıkların ve devamlılığın son derece önemli olduğunu vurguluyorlar. Bunlardan mahrum kalan ve ebeveyninin kendisini bilgisayarlara, iş arkadaşlarına tercih ettiğini düşünen çocukların gelişimi olumsuz yönde etkileniyor. Bu çocuklar somurtkan, hırçın ve yaramaz oluyorlar.
Umarım Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi ailesiyle olan ilişkilerine getirdiği yaklaşım, özellikle Erdoğan’ın temsil ettiği siyasi görüş sahiplerince de paylaşılmıyordur.
Tanrı’nın, hangi gerekçeyle olursa olsun çocuklarını ihmal eden bir insanı cennetine kabul edeceğine asla inanmıyorum.
Biz İstanbullular aksayan belediye hizmetlerine, akmayan sulara, tıkanan yollara, kesilen elektriklere, kaldırılmayan çöplere o kadar alışkınız ki, Erdoğan’ın işlerini azıcık ihmal etmesine de ses çıkarmayız.
Hem zaten işlerini ihmal etmiyor da ne oluyor?
