Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç ile Anayasa Mahkemesi Başkanı arasındaki tartışma, Türkiye’nin herhangi bir köşesindeki herhangi bir kahvehanede yaşansa üzerinde durmak elbette gerekmezdi.
Ama şu son iki gündür bu konuda söylenenlere bakınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı sıfatını taşıyan birinin, ülkenin anayasal düzeni hakkında yanlış fikirlere kapıldığını söylemek mümkün.
‘Nasıl mezun ettik?’
Bülent Arınç, hukuk eğitimi almış bir siyasetçi. Daha üniversite yaşamının ilk yıllarında Anayasa Hukuku da okumuş olmalı..
Buna rağmen Anayasa Mahkemesi’nin varlığını tartışabiliyor olmasını, neyle açıklamalıyız, bilemiyorum.
Hele hele dünkü sözlerini televizyondan dinleyen bir hocası varsa eminim “Bu öğrenciyi nasıl mezun ettik?” diye dizlerini de dövmüş olmalı!
TBMM Başkanı, dünkü gazetelerde de yayımlanan konuşmasında şöyle diyor:
“Egemenlik milletindir!”
Ne güzel bir söz..
Ama “Egemenlik milletindir” sözünü, “Meclis’ten başka yetkili organ tanımam” anlamında kullanmak bana TBMM Başkanı’nın Anayasa ile pek de ilgisi olmadığını düşündürtüyor.
Bir hatırlarsak..
Anayasa’nın 6. Maddesi’ni tekrar hatırlayalım:
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türk Milleti, egemenliğini Anayasa’nın koyduğu esaslara göre, yetkili organlar eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette, hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.”
Anayasa’nın, takip eden 7-8 ve 9. maddeleri “egemenlik yetkisinin hangi organlar” aracılığıyla kullanılacağını düzenliyor.
Yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu’na, yargı yetkisi ise bağımsız mahkemelere verilmiş.
Yani “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü “TBMM, her istediğini yapabilir” anlamına gelmiyor.
Tam tersine TBMM her istediğini yapmaya kalkar ve kendisine verilmeyen yetkileri kullanmaya teşebbüs ederse bundan çıkabilecek tek sonuç Anayasa’nın ihlalinden başka bir şey değildir.
Çünkü hiçbir organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir yetkiyi kullanamaz.
Neden rahatsız?
Türkiye’nin anayasal düzeni, ‘parlamenter demokrasi’ olarak tanımlanabilir.
Ve her şeyden önce güçlerin ayrılığına dayanmalıdır ki sistem düzenli olarak işleyebilsin, demokrasi dışı gelişmelere karşı kendini koruyabilsin.
TBMM yasama görevini yerine getirirken yasaları yapar, yürütme organını denetler..
Bağımsız yargı da görevini yerine getirirken yasama organının yaptıklarının Anayasa’ya uygunluğunu, yürütmenin eylem ve işlemlerinin de yasalara uygunluğunu denetler..
Dosyaları karıştırsa
Bağımsız yargının Anayasa gereği egemenlik yetkisinin bir bölümünü kullanması TBMM Başkanı’nı neden rahatsız ediyor, bunu bilebilmemize olanak yok.
Ama kendisi de avukatlık yaptığı yıllardan kalan dosyalarını şöyle bir karıştırsa eminim bulacağı her kararın sonunda şöyle bir cümleye rastlayacaktır:
“Türk milleti adına karar veren…”
