MİLLİYET

Başbakan'a verilen hediyeler ve hukuki durum

 Cumartesi günkü yazımda Türkiye’de de, tıpkı ABD ve İngiltere’deki gibi kamu görevlilerine verilecek armağanlara sınırlama getirilmesini savunmuş ve Başbakan Erdoğan’ın oğlunun ve kızının düğünlerinde yabancı devlet adamlarının verdikleri armağanların ne olduğunu ve değerlerini merak ettiğimi yazmıştım.

Başbakanlık’tan bu konuda henüz bir açıklama gelmedi.
Bugün de Türkiye’deki uygulamaya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Türkiye’de de aslında kamu görevlilerinin kabul edebilecekleri armağanlarla ilgili bir yasal düzenleme var.
“Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu”nun 3. maddesi bunu düzenliyor.
Kanuna göre kamu görevlileri “Yabancı devletlerden, milletlerarası kuruluşlardan, sair milletlerarası tüzel kişiliklerden, Türk uyruğunda olmayan herhangi özel veya resmi kuruluştan, aldıkları tarihteki değeri on aylık net asgari ücreti aşan hediye ve hibe niteliğindeki eşyayı, aldıkları tarihten itibaren 1 ay içinde kurumlarına teslim etmek zorunda”lar. Kanun o kadar kapsamlı yazılmış ki “imzalı fotoğrafların çerçevelerinin” bildirimine gerek olmadığı dahi vurgulanmış.
Cezası, 3 – 5 yıl hapis
Bu kanuna bağlı olarak çıkarılan “Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkındaki Yönetmelik”in “Hediye ve hibe” başlıklı 14. maddesinde de ilgili kişilerin, yurtdışındayken kendisine verilen hediyenin belirtilen miktarın üzerinde bir değeri olduğunun saptanması halinde, Türkiye’ye dönüşünde 10 gün içinde defterdarlığa değer takdiri için hediyeyi göndermesi gerektiği yazılı.
Maddede takdir komisyonunun (defterdarlıklar) 10 gün içinde hediyenin değerini tespit edeceği, kanunda belirtilen değeri aşması halinde ise hediyenin ilgilinin çalıştığı kuruma verilmesi de öngörülüyor.
Bunun aksine davrananlar hakkında 3 yıldan 5 yıla varan hapis cezaları da öngörülmüş..
Burada sorulması gereken soru şu:
Başbakan’ın kızının ve oğlunun düğünlerinde yabancı devlet adamlarının verdikleri hediyeler bu kapsama girer mi?
Düşüncem o ki girerler..
Hukuki olsa da etik değil
Eğer Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatını taşımıyor olsaydı İtalya Başbakanı Berlusconi, Ürdün Kralı Abdullah, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, Arnavutluk Başbakanı Fatos Nano, Yunanistan Başbakanı Karamanlis ve Romanya Başbakanı Nastase bu düğünlere gelirler ve armağanlar da getirirler miydi?
Bir aylık net asgari ücret şu anda 318 milyon 223 bin TL. Demek ki yasa 3 milyar 182 milyon 230 bin lirayı aşan hediyelerin Başbakanlık’a ve dolayısıyla Hazine’ye devredilmesini öngörüyor.
Ben farklı yorumluyorum ama diyelim ki hukuken bu armağanların Başbakan’a doğrudan verilmiş armağanlar olmadığı düşünülebilir..
Bu durumda bile düğünlerde takılan takıların ve verilen hediyelerin miktarını öğrenmemiz etik açıdan önemli. Çünkü hatırlayacaksınız, Başbakan, daha önce açılan bir davada servetinin temelinin büyük oğlunun düğününde takılan takılar olduğunu, ona borçlanarak işlerini büyüttüğünü söyleyerek kendini savunmuştu.
Yasak ama detay yok
Öte yandan Devlet Memurları Kanunu’nun 29. maddesinde de kamu görevlilerinin yurtiçindeki kişilerden alabilecekleri armağanların niteliği düzenlenmiş.
Maddede, “devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı ile hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır” deniliyor.
Bu madde armağan sınırı, memura kendisi istemeden hediye verilmesi durumu, kimlerden hediye alınabileceği, alınan hediyelerin nasıl beyan edileceği gibi “önemli detayları” ihmal etmiş görünüyor.
Oysa ABD’deki ve İngiltere’deki yasalar çok daha açık. Hediyenin bir limiti var ve limiti aşan hediyelere nasıl işlem yapılacağı açıkça belirtilmiş.
Kanunun bu maddesinin TBMM tarafından yeniden ele alınmasında yarar var.