Fenerbahçe, sahada 11 kişiye karşı üç oyuncuyla mücadele etmenin faturasını ödedi. Rüştü, Abdullah ve Lazetiç dışında hiçbir oyuncunun üzerine düşen görevi yapmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ancak bunu söylerken Mustafa Denizli”yi de ihmal etmemeliyiz. Mustafa Denizli çağın çok gerisinde kalmış bir diziliş ve oyun anlayışıyla Barcelona karşısına çıkarak bu sonu hazırlamıştı. Fenerbahçe’nin, Yozgatspor ile oynadığına benzer bir oyun anlayışıyla Barcelona karşısına çıkması, zaten maçın peşinen kaybedilmesi anlamına geliyordu. Nitekim Fenerbahçe, antrenman maçlarında yenmeyecek üç golü üst üste yiyerek Şükrü Saraçoğlu Stadı’na atfedilen uğuru yerle bir etti.

Fenerbahçe’nin kulübesinde oyuncuların performanslarını takip eden tek bir istatistikçi olsa, Ogün daha maçın 15. Dakikasında kenara alınırdı. Ancak Barcelona Teknik Direktörü Rexach, maç içinde sürekli oyun değişiklikleri ve taktik girişimlerle farkı artırmaya çalışırken, Mustafa Denizli, sadece ilk yarı sonunda Serhat ile Oktay’ı değiştirdi. Sanki maçın tek aksayan adamı Serhat’mış gibi… Mustafa Denizli’nin Ceyhun’u oyuna alması için ancak pilonların sönmesi gerekti. Şurası bir gerçek ki bu oyun anlayışı ile ve adam adam markaj esasına dayalı defans çözümleriyle Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’nde puan alamayabilir.

Maçın başındaki saygı duruşunu bozan bir avuç kendini bilmez, yaptıklarının sadece Fenerbahçe’yi değil, Türkiye’yi de rezil ettiğini bilmeliler.