Dört de yetmez beş tane
Fenerbahçe ve Galatasaray, 3-1 şeklinde ifade edilen ve bir takımın kadrosunda bulundurabildiği dört yabancı oyuncudan ancak üç tanesini lig ve kupa maçlarında oynatabilmesine olanak tanıyan kuralın değişmesini istiyor.
Başkan Şen’in talebi kadroda beş yabacı oyuncu bulundurabilmek ve bunlardan dört tanesini yurt içinde oynatabilmek. Başkan Şen, bunun gerekçesini “Avrupa kupalarında beş yabancı hakkını kullanabilmek” şeklinde açıklıyor.
Türkiye yıllardır Avrupa Topluluğu’nun bir parçası olmak için çalışıyor. Tüm mevzuat bu çerçevede ele alınıyor ve Avrupa Topluluğu mevzuatı ile bizim yürürlükteki kanunlarımız uyumlu hale getirilmeye çalışılıyor.
Yalnızca yasal açıdan değil, ticari açıdan da Avrupa Topluluğu’na uyma çalışmaları sürüyor. İhracatçılar yaptıkları ambalajdan tutun da, diktikleri gömleğe koydukları etikete kadar Avrupalı olmaya çalışıyorlar. Bunu yapmadıkları takdirde mallarını satamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Avrupa’da ayakta kalabilmek için Avrupalı gibi davranıyorlar.
Ancak iş futbola gelince durum değişiyor. Türkiye Futbol Federasyonu, Bosmann Davası ile şekillenen yeni Avrupa’nın gereklerine uymaya çalışan kulüplere anlamsız bir sınırlama getirmek peşinde.
Avrupa Topluluğu ülkelerinde yabancı oyuncu ile ilgili sınırlamalar kalkarken Türkiye anlamsız bir 3+1 kuralı ile uğraşıyor. Avrupa kurallarına katılacak kulüpler bu büyük yarışta dezavantajlı duruma getiriliyor.
Federasyon’a göre yabancı oyuncuların sayısındaki artış Türk futbolcusunun yetişmesi önünde bir engel. Euro 96’da, liglerinde çok fazla yabancı oyuncu oynayan ülkelerin düştükleri durum da bu tezi savunanlar için önemli bir gösterge.
Öte yandan yabancı sınırlamasının Türk futbolcu yetiştirmesine olanak sağlamaktan çok, az sayıdaki iyi futbolcunun fiyatlarının zirvelere fırlamasına ve kulüpleri zor durumda bırakmasına yaradığı da bir başka gerçek.
Bu nedenle yabancı sınırlaması Türkiye’de de tamamen kaldırılmalıdır diye düşünüyorum.
Gelelim 3+1 ya da gerçekleşirse 4+1 kuralına..
Her iki durumda da +1 ile ifade edilen ve Türkiye’de oynatılamayacak yabancı futbolcunun gereksiz olduğuna inanıyorum. İyi bir yabancıya verilmesi gereken para günümüz koşullarında 3 milyon doların altında değil. Bizim paramızla yaklaşık 200-250 milyar lira arasında bir para verdiğiniz futbolcuyu bütün bir sezon tribünde oturtmak ne kadar akılcı olur?
Türk takımlarının Avrupa Kupaları’nda kaç maç oynayabileceklerini de düşünürseniz israfın büyüklüğü iyice ortaya çıkıyor.
Artık bilinen bir gerçek. Her ülkenin kendine özgü bir futbol karakteri var. Doğal olarak da her yabancı futbolcu yetiştiği ülkenin futbol karakterini taşır.
Bambaşka bir futbol kültüründen gelen bir oyuncunun yeni ortama adapte olabilmesi ancak zamanla ve takımla birlikte oynamakla sağlanabilir. Tek balına antrenmanlar bu açığın kapatılmasına yetmez.
Bu yüzden de yabancı futbolcular arasından ancak istikrarlı olarak kadroya girebilenler yararlı olurlar. Diğerleri bizim Atkinson gibi ne olduklarını bile anlayamadan kendilerini kapının dışında buluverirler.
Bu durumda Türkiye’deki maçlarda oynayamayacağı için antrenman futbolcusu olmaktan öteye geçemeyecek yabancılara bu kadar para harcanmasının bir mantığı olabilir mi?
Hele hele Uche ve Högh gibi takıma ve ülke futboluna bu kadar iyi adapte olmuş iki yabancısı olan Fenerbahçe’de bu iyice bir lüks değil midir?
Bu yüzden Federasyon hatalı kararından dönene kadar Fenerbahçe’nin üç yabancı futbolcu ile yetinmesi gerektiğine inanıyorum. Federasyon’un da bu yanlıştan bir an önce dönmesini ve sahip olunan tüm yabancı oyuncuların takımlarımızda serbestçe oynamasının sağlanmasını bekliyorum.