Şampiyonluk isteyen takımların her maçta iyi oynamalarını beklemek elbette mümkün değil. Ancak bu takımlar hedeflerine ulaşmak için kötü oynadıkları maçları bile kazanmak zorundalar. Dün işte bu zorunluluğun gerçeğe dönüştüğüne tanık olduk.
Fenerbahçe çok da iyi oynamadığı bir maçı kazanmasını bildi. Bu, Yozgat açısından dramatik olsa da Fenerbahçe açısından ‘beklenmesi gereken’ bir sonuçtu.
Maçın genel havasına bakacak olursak Fenerbahçe’nin aslında bu sezonki genel ortalamasına çok yakın bir performans sergilediğini söyleyebiliriz. Bu açıdan Fenerbahçe’nin bugün ligde bulunduğu konumun çok da tesadüfi olmadığı ortaya çıkıyor; vasat oynadığı bir maçta bile rakiplerini hataya zorluyor, şöyle ya da böyle kazanmayı başarıyor. Yozgat gibi gerçekten çok organize bir takım karşısında bunun başarılması çok önemli.
Maçla ilgili olarak söylenmesi gereken ilk şey şu: Fenerbahçe sezon başından beri uyguladığı ofsayt taktiğini dün sahaya yansıtamadı. Eğer Fenerbahçe bu başarısını tekrarlayabilmiş olsaydı Yozgat’ın Fenerbahçe’ye gol atması mümkün değildi. Denizli’nin bu konu üzerinde bu maç özelinde düşünmesi gerek; Acaba bu taktiğin dün uygulanamamasının nedeni defans oyuncularının düşüş gösteren fiziksel yetersizlikleri miydi? Fenerbahçe teknik adamları artık hafta boyunca sakat olup düz koşu yapanların üzerinde biraz daha durmalı…
Dün Yozgat’tan yenilen birinci golde Rüştü’nün hatası üzerinde çok konuşan olacak. Böyle düşünenlerin Rüştü’nün kurtardığı yüzde yüzlük üç pozisyonu da hatırlamaları gerek. Rüştü dünkü galibiyetin en önemli ismiydi.
Baliç dururken Yusuf’un ilk onbirde sahaya çıkmasını da doğru bulmadım. Baliç hiçbir şey yapmasa bile iki rakip oyuncunun hücuma çıkmasını engelliyor, bunu iyi görmek gerek.
Bu galibiyet aynı zamanda Fenerbahçe’nin bir takım olarak kalitesinin her maçı çevirmeye yettiğini de gösteriyor. Trabzon maçına kadar olan dönemde puan kaybedilmezse Denizli’nin öngördüğü zamandan önce de şampiyonluk turu atılabilir, bunu da söyleyeyim.