Fenerbahçe bu sezonun belki de en zor maçlarından birini kazanmayı başardı. Rizespor gibi az gol yiyen, kolay kolay yenilmeyen bir takım karşısında mücadele etmesi; ayrıca ligin ikinci yarısının ilk maçı olması, oyunu Fenerbahçe adına gerçekten zorlaştıran bir faktördü.

Ancak havanın soğukluğuna, sahanın ağırlığına ve çok diri olan Rize orta sahasının tam saha presine rağmen Fenerbahçe kazanmayı bildi.

Maçın en önemli kahramanları, bence, Selçuk, Aurelio ve Nobre’ydi. Selçuk’la Aurelio’nun inanılmaz presleri, yorulmak bilmemeleri günün şapka çıkarılması gereken performanslarıydı. Aurelio’nun nasıl bir oyuncu olduğunu anlamak için 81. dakika içinde kendisine yapılan üç faule rağmen topu kazanmayı bilmesini görmek yeter.

Rizespor gerçekten çok iyi bir takım. Dün kaybettiler belki ama Kadıköy’de bugüne kadar Fenerbahçe’ye kafa tutmayı bilen tek takım oldular. Ama bütün bu tabloya rağmen, Fenerbahçe dün bir gol rekoru da kırabilirdi. Bu, Fenerbahçe’nin yıldızlarının becerisi kadar, Daum’un da becerisi. Sezon başından beri Daum’u çok eleştirdiğim günler oldu. Ama şurası bir gerçek ki, Fenerbahçe sahaya çıktığı zaman, rakibi kim olursa olsun, oyunu kazanabilecek bir performans gösteriyor. Bu da sanırım teknik direktörün bir artısı olmalı.