Aman hocam pergellere dikkat!
MEMLEKETİMİZİN ilim–irfan yuvalarından biri büyük bir tehlikenin eşiğinden döndü.
Evet, şaka değil bu bir gerçek. Eğer rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağ uyanık olup zamanında harekete geçmeseydi, Pamukkale Üniversitesi’ni kaybedecektik. Olay şöyle gelişti: Denizli’deki üniversitenin bazı binalarına havadan bakınca ortaya 1 doların arkasındaki piramide benzeyen bir formun çıktığı bazı kişiler tarafından fark edildi.
Bunu nasıl fark ettiler, kanatlanıp uçtular mı, THY uçağına rica edip üniversitenin üzerinden mi geçirdiler, yoksa dron mu uçurdular, orasını bilmiyorum. Bildiğim şu ki Prof. Hüseyin Bey, bu uyarı üzerine harekete geçti.
Zaten binanın projesi de Fetullahçı diye tutuklanan eski rektör yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kaplan döneminde yapılmıştı. Meğerse üniversitenin üç fakültesini barındıran üç binanın önüne yapılacak bir kantin ile 1 doların arkasında bulunan ve masonik işaret olduğu ileri sürülen piramit tamamlanacakmış.
Hüseyin Hoca, kantinin yapılmasından vazgeçmekle kalmamış, yine masonik sembol olduğu ileri sürülen bir boğa heykelini de daha sonra depoya koymak üzere gözden ırak bir yere kaldırtmış. Bir defa söz konusu olan 1 dolar! Şu anda Türkiye’de en tehlikeli para birimi, hele F serisiyse!
İkincisi Allah korusun, o binalarda okuyacak çocuklar kim bilir nasıl bir masonik planın kurbanı olacaklardı. Onun için Hüseyin Hoca’yı tebrik ediyorum. Ancak dikkat: Masonik işaretler bunlarla sınırlı değil. Pergel–gönye var mesela! Sınıfları gezip toplamak yararlı olabilir, çocuklar elleriyle çizsinler çizgilerini.
Ve daha da çok dikkat: Gazetedeki fotoğrafta binaların arkasında bir cami görünüyor. “Üniversite camisi” herhalde. Caminin kubbesi geniş bir kemerin üzerine oturmuş. Öyle bir durum var ki geleneksel mason işaretlerinden biri olan “ışık saçan göz”e benziyor. Haşa sümme haşa!
DÖRT YIL BEKLEMEYİN KEMAL BEY
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “4 yıl içinde bu Türkiye’yi terör belasından kurtaramazsam siyaseti bırakırım” dedi. Bunu nasıl yapacağını açıklamadı ama.
Galiba onun sorunu da bu: İnandırıcı olup oy alamıyor çünkü söylediklerini nasıl yapabileceğini açıklayıp anlatmıyor. Zaten bu nedenle de bugüne kadar girdiği bütün seçimleri kaybetti. Benim kendisine tavsiyem, Türkiye’yi bir dört yıllık AKP iktidarından kurtarabilmesi, nasıl yapacağını söyleyemediği “terörü bitirmesinden” daha önemli.
Ve bana öyle geliyor ki bunun yolu, siyaseti dört yıl sonra değil, şimdi bırakması, partisinin önünü açması. Yoksa gelecek Cumhurbaşkanlığı seçiminin galibini şimdiden söyleyebilirim: Adayların Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli olduğu bir seçimde, sonuç sizce ne olur?
Onun için Kemal Bey, dört yıl beklemeyin. Türkiye’nin geleceğine bir şans verin.