Önce sahanın dışından, yarısından çoğu boş tribünler ilgili bir küçük not: Fenerbahçeli taraftarların, bir gün önce İngiltere’de oynanan Crystal Palace – Chelsea maçını bir yerlerden bulup, banttan izlemelerinde yarar var.
Sezonun başından beri bütün maçlarını kaybetmiş bir takımın taraftarlarının, kağıt üzerinde de kaybedeceği kesin olarak görünen bir maçta tribünleri nasıl doldurduklarını, takımlarını nasıl desteklediklerini ve o takımın mucizeyi hangi destekle gerçekleştirdiğini izlerlerse, belki şapkalarını önlerine koyup yeniden düşünürler: Tuttukları takım, kendi sahasındaki maçlarda neden yalnız kalıyor?
“Yenilsen de yensen de taraftarın seninle” içi boş bir slogan belli ki.
***
Fenerbahçe, Teknik Direktörün istediği gibi oynamaya yeni başlıyor.
Beşiktaş maçında da bunu yapmışlardı, Akhisar’da eski günlere döndüler, dün belli ki vücut saatleri yeniden ayarlanmıştı.
Her topa atak yaptılar, kaybettikleri topu yeniden kazanmak için olağanüstü mücadele ettiler ve doğru paslarla hızla atağa çıktılar.
Ozan’ın Dirar’a, Soldado’nun Giuliano’ya maçın hemen başında attıkları iyi paslar sonuç vermedi ama Dirar’ın orta sahadan kaptığı topla hızlı çıkışı Ozan’ın saçlarının dağılması ve gol ile sonuçlandı.
Giuliano’nun attığı gol de orta sahanın önünde kapılan topla benzeri bir hızlı çıkışın sonucu oldu.
Hasan Ali’nin attığı gol ise Giuliano’nun Dirar’a attığı muazzam topuk pasıyla gerçekleşti.
***
Dün maçı izleyen İgor Tudor ne düşündü merak ediyorum.
Fenerbahçe’nin orta sahada basarak aldığı toplarla hızlı çıkarak gol attığını görünce, üçlü defanstan vaz geçerek mi çıkacak bu haftaki maça?
Yoksa böyle korkulu rüyalar görmemek için dörtlü defansa geri mi dönecek?
Elbette yine aynı oyunu izlerken şunu da düşünmüş olmalı: “Benim takımım bu sallanan defansı 6’lık yapar, ben bildiğim oyunu oynayayım, tarihe geçerim belki!”
Malatyaspor’un yakaladığı yüzde yüzlük pozisyonları ve attığı kolay golü izleyen Aykut Kocaman’ın saçlarının derbiyi düşününce beyazlaşacağını da söyleyebiliriz.
Derbi için çözülmesi gereken iki bilinmeyenli bir denklem bu.
Ve bana öyle geliyor ki çok eğlenceli bir derbi izleyeceğiz!
***
Maçın hakemi için de bir not: Sahanın her hangi bir yerinde faul düdüğü çaldığınız pozisyonların benzeri, ceza sahası içinde olsa penaltı çalar mıydınız?
Yanıtı herkes biliyor, hayır, çalmazdı!
O zaman rakibin rüzgarıyla, küçük bir omuz darbesiyle yerlerde yuvarlananlar için neden faul çalıyorsunuz?
MAÇIN ADAMI
Ozan Tufan’ın kendine güveninin yeterli olduğunu biliyoruz. Belki bu maçtan sonra Fenerbahçe taraftarı da artık Ozan’a güvenir. Valbuena ve Giuliano’nun da hakkını teslim edeyim ama Ozan Tufan benim için maçın adamıdır.