Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Cumhurbaşkanı da aracılık etmiş!

SABAH ve ATV’nin satın alınmasında Çalık Grubu’na ortak olması için Katar Şeyhi’ni ikna çabalarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özel çaba gösterdiği biliniyor.

Katar Şeyhi’nin bu alışveriş için ikna edilmesi sürecinde kendisine ne tür sözler verildiğini de yakın bir gelecekte özelleştirme ihalelerinde göreceğiz.

Bununla ilgili yazımda “Türkiye’de iki kişinin bildiği bir şey uzun süre gizli kalamaz” diye yazmıştım.

Nitekim bugün Hürriyet’te okuyacağınız bir başka haber olayda Başbakan’ın yalnız olmadığını, Cumhurbaşkanı’nın da bizzat işin içinde bulunduğunu ortaya koyuyor.

Arkadaşımız Soner Gürel’in haberine göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Şam gezisi sırasında Şeyh ile Ahmet Çalık’ı bizzat tanıştırmış. Üçlü baş başa yarım saat görüşmüşler.

Bu görüşmede nelerin konuşulduğunu da şimdilik bilmiyoruz.

AKP iktidarının kendisine bağlı bir medya oluşturma çabaları böylece zirvesine ulaşmış bulunuyor.

Bu süreçte siyasi gücü kullanmanın, ihalelere müdahil olmanın bir karşılığı elbette olacak.

Türkiye’de iktidar gücünü elinde tutanların, zaman içinde bu gücü hiç kaybetmeyeceklerine dair bir inanışları oluşuyor. O iktidarın bürokratlarında da böyle bir hava oluyor.

Zannediyorlar ki o koltuklarda yaşamlarının sonuna kadar oturabilecekler.

Geçmiş bunun örnekleri ile dolu.

Ama günün birinde hepsinin o koltuklardan kalkmak durumunda olacaklarını ve geçmişin hesabının bir gün önünde sonunda sorulacağını ben bir kez daha hatırlatmış olayım.

Teşekkür ederim baba!

BAŞBAKAN’ın damadı Berat Albayrak çok genç bir yaşta, Türkiye’nin büyük gruplarından birinin yöneticisi oldu.

Kardeşi Serhat da Sabah ile ATV’yi satın alan Turkuvaz A.Ş.’nin başında.

Başarılı olmalarını dilerim. Özellikle Serhat Albayrak küçük bir tecrübesi olan bir sektörde milyar dolarlık bir işi yönetme sorumluluğu taşıyacak.

Kendisine meslekten bir ağabey olarak öğüdüm şudur: Gücün büyüsüne kapılmayınız!

Gazetecilerle çalışmak, meslekten olmayan yöneticiler için hep zor olmuştur.

“Her şeyi en iyi ben bilirim” diye düşünen medya yöneticilerinin sonu hiç iyi olmadı, unutmayınız.

İnternette araştırdım, iyi okullarda okumuş, girişimci yönü olan bir genç Berat Albayrak.

Serhat Albayrak da iyi bir eğitim almış.

Bu vesileyle bana dün anlatılan bir fıkrayı sizlerle paylaşayım da biraz tebessüm edelim.

Şirketin patronu, bütün çalışanları toplamış ve yeni genel müdürü tanıtmış. Okuduğu okullardaki başarısından, özel yaşamındaki yeteneklerinden övgüyle söz etmiş. Bu göreve getirilme nedeninin de bu başarılı kişiliği olduğunun altını çizmiş.

Sonra söz sırası genç genel müdüre gelmiş. Ve genç konuşmaya başlamış: “Teşekkür ederim baba!”

Vatandaşı kim koruyacak?

GEÇTİĞİMİZ pazar günü bir trafik magandası, İstanbul’un lüks semtlerinden birinde, çarşının içinde kendisinden yaşça büyük bir kişinin otomobiline çarptı.

Otomobilinden elinde şarküterilerde büyük kaşar tekerleklerini kesmek için kullanılan türden bir bıçak ile inen trafik magandası, az kalsın otomobildeki orta yaşlı erkek ile kadını doğrayacaktı.

Çift bu saldırıdan sonra karakola şikáyete gitti.

Otomobilin plakası verildi, görgü tanıkları gösterildi. Ancak maganda kaçmıştı, bulunup sorgulanamadı.

Olaydan üç gün sonra aynı araç yine aynı yerde görülünce, görgü tanıkları polisi uyardılar ve zanlının yakalanmasını sağladılar.

Polis ifadesini aldı ve savcılığın “dosyası ikmalen gönderilsin” talimatıyla sanığı salıverdi.

Böyle bir ülkede yaşıyoruz değerli okuyucular.

Taşlar bağlı ama köpekler serbestçe dolaşabiliyor.

Adli bürokrasinin kendine özgü çarkları, sade vatandaşın can güvenliğini koruyamadığı gibi saldırganı da adeta ödüllendiriyor. Yeni marifetlerini sergileyebilmesi için salıveriyor!

Bu düzen değişmezse yakında herkesin kendi hakkını kendisinin savunmak zorunda kalacağı bir dönem de başlayacak.

Eski Uzakbatı’nın kovboy kasabalarında olduğu gibi! Küçük Amerika böyle olacağız belki de!