Erdoğan’ın 301 anketi!
BAŞBAKAN Recep Tayip Erdoğan, Prag yolunda gazetecilerin sorularını yanıtlamış.
Dün Hürriyet’te Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu’nun bu konudaki haberini okurken Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi ile ilgili sözleri dikkatimi çekti.
Başbakan kişisel olarak TCK 301’in kalmasından yana imiş ama değişmesine de itirazı yokmuş.
Bunun nasıl bir çelişki olduğunu çözemedim. Hem kalmasını istiyor, hem değişmesine karşı değil!
Ama bundan daha da ilgi çekici olanı Başbakan’ın bu konuda temasta bulunan yabancı devlet adamlarından yardım istemesi.
Buna bir tür “anket uygulaması” da diyebiliriz.
Başbakan, bu maddenin değiştirilmesini isteyen Avrupalı liderlere “Peki siz nasıl bir 301 istiyorsunuz” diye soruyormuş.
Bu talep karşısında adamların nasıl şaşırdıklarını tahmin etmek zor değil.
Ne düşünüyorlardır acaba?
Hem kalkmasına karşı, hem değişmesinden yana, hem de “Siz 301’inizi nasıl istersiniz” diye anket yapıyor!
Ankara sizi ’rüyaya’ çağırıyor
TAKİP ettiğim yabancı turizm dergilerinde, özellikle ABD dergilerinde yayımlanan reklamlar içinde en çok dikkatimi çeken “yerli turiste yönelik olarak yayımlanan” reklamlar olmuştur.
ABD’nin çeşitli eyaletleri ya da doğrudan doğruya bazı kent yönetimleri bu reklamlar ile ülkenin değişik yerlerinde yaşayan vatandaşlarını kendi bölgelerini gezmeye çağırırlar.
Bunun çok ciddi bir iç turizm hareketliliğine yol açtığı da bilinen bir gerçek.
Türkiye’de de aslına bakarsanız verimli bir iç turizm hareketi var.
Ancak bu daha çok ülkenin güney sahillerindeki otellerin yürüttüğü kampanyalar tarafından destekleniyor.
Yerel yönetimlerin bu işe ilgi gösterdiklerini, bölgelerini tanıtmak için kampanyalar sürdürdüklerini pek hatırlamıyorum.
Son günlerde Ankara Valiliği tarafından hazırlatılmış reklamları gazete ve dergilerde görünce bunun bir ilk adım olduğunu düşündüm.
Ankara’nın değişik turistik ve kültürel değerlerine dikkat çeken ve Ankara’yı “bir rüya” olarak sunan bu reklamlar bakalım Ankara’ya nasıl bir yarar sağlayacak?
Ankara’ya gelecek yerli turistlerin bu kentte yaratacakları ekonomik hareketlilik, hiç kuşku yok ki şehrin otellerinin, esnafının lehine olacak.
Bu nedenle bu kampanyayı yürüten Ankara Valiliği’ni kutluyorum.
Ama “Ah keşke, reklamlar daha profesyonel bir elden çıksaydı” demeden de edemiyorum.
Ermenistan’ın hayaline bakın
KUZEY komşumuz Ermenistan’da yakında devlet başkanlığı seçimi yapılacak.
Adaylardan biri de eski Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan.
Ter-Petrosyan, önceki gün yaptığı bir konuşmada şöyle dedi: “Normal koşullarda asıl ticaret ortaklarımızın Türkiye ve Azerbaycan olması gerekir. Bu ülkeler ile ekonomik ilişkilerimizi geliştirmeyi başarabilirsek yıllık ihracatımız 15 milyon Amerikan Doları’na kadar çıkabilir.”
Rakamı yanlış yazdığımı düşünmeyin. Petrosyan 15 milyon ABD Doları’ndan söz ediyor.
Şu anda Ermenistan’ın yıllık ihracatı ise sadece 3 milyon ABD Doları.
En fakir ülkenin bile milyar dolarlardan söz ettiği bir bölgede sadece 3 milyon dolar!
Ve “hayal” de bu: 15 milyon dolar!
Petrosyan’ın bu sözlerine komşularıyla didişmekten başka bir şeye aklı ermeyen “milliyetçi cephenin” şiddetle karşı çıktığını söylememe de gerek yok sanırım.
Onlar hamasi nutuklarla kendilerini avuturken Ermenistan halkının açlıktan kırıldığı da bir başka gerçek.
Ermenistan’da bir gün “akıl” iktidara gelirse kökünden değişmesi mümkün bir tablo bu.
Dileyelim bu seçimlerde olsun.